kürsü


Results for "kürsü"

Dream Dictionary of Phrase

KURŞUN

(Dream Dictionary of Phrase) :
Tüfek kurşunu görmek yerine ulaşan söze, elçiye yahut gıybata, Birinin kendine kurşun atması, o kimseden bir söz getirilmesine, birine kursun atmak, o kimseye adam göndermeye, Kurşunun dosdoğru gitmemesi, gönderilen kişinin yerine varamaamsına, Attığı kuurşunun durmaksızın sürekli gittiğini görmek dünya durdukça devam edecek ad ve şöhrete; Külçe halindeki kurşun mala, kurşun eritmek kazanç amacıyla gayret sarf etmeye, Kurşun ( maden olarak) menfaate, hizmetkara ve ev eşyasına delalet eder.
Dream Dictionary of Phrase

KÜRSÜ

(Dream Dictionary of Phrase) :
Kadına, makam ve mevkiye, şeref ve itibara, kişinin mesleğine, binit vasıtasına; hasta için tabut yahut teneyşir tahtasına, Kürsüye oturmak rütbeye, iyilik ve ihsana; çabuk erişilecek hayra, Göklerdeki 'Kürsü'yü görmek ehli için yüksek derecelere, diğerlleri için evlenmeye, çocuğa delalet eder.
Islamic Glossary

KÜRSÜF

(Islamic Glossary) :
Evlenmemiş (bâkire) kızların yalnız hayz zamânında, evli veya dul kadınların ise her zaman,edep yerine koydukları ve koku sürdükleri bez veya saf nebâtî pamuk.Kadınların kürsüf kullanmaları ve buna koku sürmeleri müstehâbtır (iyidir). (Halebî)
Turkish - English dictionary

kurşun

(Turkish - English dictionary) :
1. lead. 2. bullet. 3. lead seal. atmak to fire a gun; to shoot a bullet. boku dross of lead. a dizmek /ı/ to execute (someone) by shooting him/her, send (someone) to the firing squad. dökmek to melt lead and pour it into cold water over the head of a sick person in order to break an evil spell. erimi range of a rifle. gibi like lead, very heavy. suyu Goulard´s extract. yağdırmak /a/ to rain bullets (on). yağmuruna tutmak /ı/ to rain bullets on. yarası bullet wound.
Turkish - English dictionary

kurşuncu

(Turkish - English dictionary) :
person who casts lead to counteract the evil eye.