kabil

Results for "kabil"

KABİLE
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Aynı soydan gelen ve aynı bölgede oturan aileler bütünü.

KABİLİYET
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Bir şeye karşı doğuştan gelen veya sonradan edinilen yetenek: Çok kabiliyetli bir çocuk.

MUKABİL
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Bir şeyin karşılığı olan.

DÂD-I HAK RÂ KABİLİYYET ŞART NİST
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanında kabiliyyet şart değildir.

GAYR-I KABİL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mümkün ve kabil değil, imkânsız. Mümkün olmayan, olamaz.

««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
»
»»

Last Searched Words

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

MÜTELEHHİFÂNE

Turkish - French Dict.

Computer and Internet

user adjustment

Economy Terms Dict.

Turkish - Spanish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

scandalous

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (245550k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (111382k)

Turkish - French Dict.

açık (94370k)

Turkish - French Dict.

ırmak (88281k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (82576k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (75930k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (72123k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (69956k)

Turkish - French Dict.

çatı (68145k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (65926k)

Turkish - French Dict.

balık (64784k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (63933k)