VÜCÛD
MÜMKİN-ÜL-VÜCÛD
(Glossaire islamique) :
Var da olabilen, yok da olabilen. Allahü teâlâdan başka her şey, bütün âlem.Mevcûd yâni var olan şey ikidir. Biri mümkin-ül-vücûd, ikincisi, kendi kendine hep varolan, başkası tarafından yaratılmayan demek olan Vâcib-ül-vücûddur. Eğer mevcûd, yalnızmümkin-ül-vücûd olsaydı ve vâcib-ül-vücûd bulunmasaydı, hiçbir şey var olma zdı. Çünkü yokiken var olmak bir değişikliktir, bir olaydır.Her cisimde bir olay olması için, bu cisme dışardanbir kuvvetin te'sir etmesi, bu kuvvet kaynağının bu cisimden önce mevcûd olması lâzımdır.Bunun için mümkin-ül-vücûd olan mevcûd, kendi kendine var olamaz ve varlıkta duramaz.Ona bir kuvvet te'sir etmeseydi, hep yoklukta kalırdı. Var olamazdı. Kendi kendine vâredemeyen, başka varlıkları elbette var edemez, yaratamaz. O hâlde, mümkin-ül-vücûduyaratanın, Vâcib-ül-vücûd olması lâzımdır.Bütün mümkin-ül-vücûdların tek yaratıcısıVâcib-ül-vücûd olan Allahü teâlâdır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
MÜMTENİ'-UL-VÜCÛD
(Glossaire islamique) :
Var olması mümkün olmayan, hep yok olması lâzım olan.Allahü teâlâya ortak (eş, benzer) bulunması Mümteni'-ül-vücûddur. Allahü teâlâ gibi ikincibir ilâh var olamaz. Bu imkânsızdır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Teayyün-i Vücûdî
(Glossaire islamique) :
Varlıkta meydana gelme, hâsıl olma.Teayyün-i ilmî, teayyün-i vücûdîden evveldir ve onun husûsiyetlerinden bir husûsiyettir.(İmâm-ı Rabbânî)
Tevhîd-i Vücûdî
(Glossaire islamique) :
Mâsivâyı (Allahü teâlâdan başka her şeyi) yok bilmektir.Tevhîd-i vücûdîyi ilk açıklayan Muhyiddîn-i Arabî'dir. (İmâm-ı Rabbânî)Büyük pederim Abdülehad, tevhîd-i vücûdda çok ileride idi. Bu yolda yüksek kitaplaryazmıştı. Bununla berâber, dînin edeplerinden hiçbirini bırakmazdı. (İmâm-ı Rabbânî)
Vâcib-ül-Vücûd
(Glossaire islamique) :
Varlığı mutlaka lâzım olan Allahü teâlâ.Vücûd var olmak demektir, yalnız Allahü teâlâ vâcib-ül-vücûddur. Hep vardır. Önceleri vesonsuz sonraları hiç yok olamaz. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Îmânın altı şartından birincisi, Allahü teâlânın vâcib-ül-vücûd ve hakîki ma'bûd ve bütünvarlıkların yaratıcısı olduğuna inanmaktır. Dünyâ ve âhiret âleminde bulunan her şeyi,maddesiz, zamansız yoktan var eden ancak Allahü teâlâdır diye kesin inanm aktır. (MevlânâHâlid-i Bağdâdî)Allahü teâlâ vâcib-ül-vücûddur.Her şeyi var eden ve kendi varlığının sonu, sınırıbulunmayan ve nasıl olduğu akıl ile anlaşılamayan, yalnız ulûhiyyet (ilahlık) ve hâlikiyyet(yaratıcılık) için lüzumlu sıfatları bilinen bir varlıktır.Kendi kendine var dır ve bir tânedir.O'ndan başka hiçbir şey kendi kendine var olamaz. Her şeyi var eden ve varlıkta durduranyalnız O'dur. Kendi kendine var olmak demek, varlığı hiçbir şeye muhtaç olmamak demektir.Bütün varlıkların var olması için, O'nun var olması lâzımdır.Her şeyi var etmesi ve böyledüzgün hâlde durdurması için lâzım olan kemâl sıfatları vardır. Noksanlık, ayb ve kusur O'ndaolamaz. (İmâm-ı Gazâlî)