another

Results for "another"

English - Turkish Dictionary

a horse of another color

 (English - Turkish Dictionary) :
tamamıyla farklı bir konu.
English - Turkish Dictionary

another

 (English - Turkish Dictionary) :
s. 1. bir (şey) daha: another match bir kibrit daha. 2. başka, başka bir: another time başka sefer. 3. bir, ikinci bir: This is going to be another Chernobyl. Bu ikinci bir Çernobil olacak. zam. 1. bir tane daha: Take another! Bir tane daha al! 2. bir başkası, başkası: You can´t sign for another. Başkasının yerine imza atamazsın.
English - Turkish Dictionary

compensate for one thing by/with another

 (English - Turkish Dictionary) :
bir şeyi başka bir şeyle telafi etmek: She compensates for her occasional rudenesses by frequently making us laugh. Bizi sık sık güldürerek arasıra yaptığı kabalıkları telafi ediyor.
English - Turkish Dictionary

For one thing ..., and for another ...:

 (English - Turkish Dictionary) :
Sebepler sıralanırken kullanılır: I don´t want to go. For one thing it´s too cold, and for another I´m tired. Gitmek istemiyorum. Evvela dışarısı fazla soğuk, ayrıca yorgunum.
English - Turkish Dictionary

one after another

 (English - Turkish Dictionary) :
birbiri arkasından, sıra ile.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (178310k) Turkish - Germany Dict. çüş (94926k) Turkish - French Dict. açık (77906k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70072k) Turkish - French Dict. ırmak (67148k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55742k) Turkish - French Dict. çatı (55569k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54810k) Turkish - French Dict. balık (52874k) Turkish - Germany Dict. ılım (51311k) Turkish - Germany Dict. hasır (51037k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50769k)