absence

Results for "absence"

absence
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. yokluk, bulunmama: We felt her absence. Yokluğunu hissettik. He returned after an absence of six months. Altı aylık bir aradan sonra döndü. What have you been doing in my absence? Ben yokken siz nelerle meşgul oldunuz? We noted a complete absence of self-respect. En ufak bir onur belirtisi görmedik. 2. yokluk, (bir yerde bulunması gerekirken orada) bulunmama: Your absences have become too many. Yoklukların artık fazla oldu.

absence of mind
(English - Turkish Dictionary) :
dalgınlık.

absence without leave
(English - Turkish Dictionary) :
ask. (tekrar dönmek üzere görev yerinden) izinsiz olarak ayrılma.

in the absence of
(English - Turkish Dictionary) :
-in yokluğunda: In the absence of any guidelines this is what we came up with. Bize yol gösterecek bir şeyler olmadığı için ancak bunu yapabildik.

leave of absence
(English - Turkish Dictionary) :
izin.

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

storage battery

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

ARÂZİ-İ HÂLİYE

Turkish - Spanish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

physic

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (217631k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100751k)

Turkish - French Dict.

açık (83807k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76819k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73818k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63531k)

Turkish - French Dict.

çatı (61216k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60681k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (59620k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59191k)

Turkish - French Dict.

balık (57337k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55920k)