güçlü
HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Suçlu olduğu hâlde suçunu bilmez ve suçsuz olduğunu iddia eder kimse hakkında kullanılan bir tâbirdir.
ÖDEME GÜÇLÜĞÜ
(Dictionary of Economics) :
Bir firmanın, bireyin ya da ülkenin, bir firmaya, bireye ya da ülkeye karşı borçlanmasından sonra, borcunu geri ödemede karşılaştıı mali sıkıntı.
GÜÇLÜ KİMSE
(Dream Dictionary of Phrase) :
İri yarı, cüsseli kimse görmek gurur ve kibire, cehalet ve kabalığa ve çirkin davranışlara delalet eder.
güçlü
(Turkish - English dictionary) :
1. powerful, strong, mighty, vigorous. 2. influential, powerful, strong; potent. 3. powerful, forceful, effective, forcible. 4. powerful, violent, forceful, vigorous. kuvvetli very strong and healthy.
güçlük
(Turkish - English dictionary) :
1. difficulty. 2. hardship. çekmek to experience difficulty. çıkarmak /a/ to make difficulties (for). ü/leri yenmek to overcome difficulties.