günlü
yorgunluk çıkarmak
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
wêsîn, bîhna xwe berdan.
ÇOĞUNLUK
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Sayıca üstünlük. 2. Sayıca üstün olanlar, ekseriyet.
YOĞUNLUK
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. 1. Bir cismin hacmine göre ağırlığı, kesafet. 2. Sıklık.
Upuygunluk.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mutabakat, Fr., Al., İng. Adequation). Upuygun olanın niteliği... Lâ. Adaequatum deyimi karşılığında saptanan upuygun deyimi, tüm uygunluğu dilegetirmek bakımından Osmanlıca muvafık (Fr. Concordant), müşâbih (Fr. Conforme), münasip (Fr. Convenable) olan uygun'lardan ayırt etmek için kullanılmaktadır. bkz. Upuygun.
EMEK YOĞUNLUĞU
(Dictionary of Economics) :
Belirli bir sürede daha fazla emek miktarının aynı emek gücü kullanılarak harcanması. Marxist teoride artık değer oranının artırılmasının yollarından biri olarak görülür. Bant sistemi bu amaca yönelik çabaladan biri olarak görülür. Bu sistemle emeğin hem verimliliği artırılmış, hem de yoğunluğu yükseltilmiştir. İktisat tarihçileri fabrika tipi üretim yerine geçişin de aynı nedenle açıklanabilceğini düşünmektedirler. Fabrika çalışmanın denetimini mümkün hale getirmiş böylec emek yoğunluğu artırılabilmiştir.