gümrük


Results for "gümrük"

Dictionary of Economics

GÜMRÜK TARİFELERİ VE TİCARET GENEL ANLAŞMASI

(Dictionary of Economics) :
Cenevre'deki uluslararası bir konferansta imzalanan ve 1948'de yürürlüğe giren uluslararası bir ticaret anlaşmasıdır. Amacı, tercihli ticaret anlaşmalarını önlemek, dış ticaretle ilgili sınırlamaların ortadan kaldırılması ve uluslarası ticaretin serbest bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır.
Dictionary of Economics

GÜMRÜK TARİFELERİ

(Dictionary of Economics) :
İthal malların bir ülkeye girişinde hangi matrah ve ne oranda vergi ödeyeceklerini bildiren tarifedir. Gümrük tarifeleri, ilgili ülkeler tarafından saptanır ve malların cinsiyle her malın vergi oranını kapsamaktadır. İki türlü gümrük tarifesi vardır: Anlaşmalı gümrük tarifeleri kendileriyle ticaret anlaşması olan ülkelerden gelen mallar için yapılırken; genel gümrük tarifesi kendileriyle ticaret anlaşması olmayan ülkeler mallarına uygulanan tarifelerdir.
Dream Dictionary of Phrase

GÜMRÜK / GÜMRÜKÇÜ

(Dream Dictionary of Phrase) :
Gümrük görmek, Allah Teala'nın koyduğu sınırlara delalet eder. Gümrükçü için Bakınız; Denetçi.
Turkish - English dictionary

gümrük

(Turkish - English dictionary) :
1. duty; tariff. 2. customs, customs bureau (as an agency of the state). 3. customshouse, customhouse. almak /dan/ to collect duty (on). ambarı/antreposu bonded warehouse. anlaşması customs treaty. beyanı customs entry, customs declaration. beyannamesi/bildirgesi customs declaration, bill of entry. birliği customs union. ten çıkarmak /ı/ to clear (something) through customs. faturası certified invoice. ten geçirmek /ı/ to clear (something) through customs. ten geçmek to pass through customs. görevlisi/memuru customs officer, customs inspector. kaçakçılığı smuggling. kapısı port of entry. komisyoncusu customs broker, customs agent. kontrolü customs inspection. ten/yangından mal kaçırır gibi 1. with undue haste, hurry-scurry, scurrying needlessly. 2. surreptitiously, secretively. ten mal kaçırmak to smuggle goods. manifestosu customs manifest. ten muaf duty-free. muamelesini yapmak /ın/ to clear (something) through customs. muayenesi/yoklaması customs examination; examination of passengers´ luggage. muhafaza memuru customshouse guard. resmi customs, duty. e tabi dutiable, subject to duty. tahsildarı collector of customs. tarifesi customs tariff. G ve Tekel Bakanı Minister of Customs and Monopolies. G ve Tekel Bakanlığı the Ministry of Customs and Monopolies. vergisi customs, duty.
Turkish - English dictionary

gümrükçü

(Turkish - English dictionary) :
1. customs officer. 2. customs broker, customs agent.