gücü


Results for "gücü"

Dictionary of Economics

ÖDEME GÜCÜ İLKESİ

(Dictionary of Economics) :
Vergilemenin adil olması için, bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde vergilendirilmeleri gerektiğini ifade eden vergileme prensibi. Ödeme gücünün göstergesi, önceleri kişinin sahip olduğu mülk olarak kabul edilirken, sonraları kişinin geliri gösterge olarak kabul edilmiştir. Son yıllarda tüketim düzeyinde ödeme gücünün bir göstergesi olarak ele alınabileceği fikri yaygınlık kazanmıştır.
Dictionary of Economics

PAZARLIK GÜCÜ

(Dictionary of Economics) :
İçinde bulunduğu piyasa koşullarının alıcı ya da satıcıya sağlamış olduğu güç. Eğer piyasada arz düşük, buna karşılık talep daha çoksa satıcının pazarlık gücü daha fazla, bunun tersi geçerliyse yeni talep arza göre daha düşükse, alıcının pazarlık gücü fazladır.
Dictionary of Economics

SATINALMA GÜCÜ PARİTESİ

(Dictionary of Economics) :
Satınalma gücü paritesi İsveçli iktisatçı Gustav Cassel (1866-1945) tarafından 1916 yılında geliştirilmiştir. İki ülke parası arasındaki değişim oranlarının bu paraların yurtiçi satınalma gücüne göre belirlenmesini savunan teoridir. Örneğin 1$ = 3000 TL olsun. Eğer 1 dolar ile Amerikada satın alınan mal miktarı, 3000 liranın Türkiyede satın aldığı mal miktarına eşit ise !1$ = 3000 TL değişim oranı sabit kalır.
Dictionary of Economics

YETİŞKİN İŞGÜCÜ HİPOTEZİ

(Dictionary of Economics) :
Uluslararası ticaretin, ülkelerin yetişkin işgücü farkılılıklarına dayanarak açıklanabileceğini öne süren hipotez. Kessing ve Keanen gibi çağdaş iktisatçılar tarafından ortaya konan bu görüşe göre, belirli türlerdeki mesleki vasıflı işgücü bakımından zengin olan ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallarda uzmanlaşırlar. Diğer taraftan vasıfsız işgücünün yoğun olduğu ülkeler, üretiminde bu tür işgücünün yoğun olarak kullanıldığı mallarda uzmanlaşırlar. Dolayasıyla uluslararası ticarette bu uzmanlaşma çerçevesinde gerçekleşir.
Dictionary of Economics

ÖDEME GÜCÜ İLKESİ

(Dictionary of Economics) :
Adil bir şekilde vergileme yapabilmek için, kişilerin uygun bir şekilde vergilendirilmeleri ilkesidir. Ödeme gücü ilkesinde vergileme de yatay ve dikey eşitlik vardır. Yatay eşitlik, ödeme gücü bakımından eşit olanların; dikey eşitlik ise, farklı olanların farklı olarak vergilendirilmesini belirtir.