geniş
İş zamanı (güç, genişleme)
(Automotive Industry Glossary) :
Motorda yanma sonunda meydana gelen basınç ile pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru itilmesine iş zamanı denir.
katırtırnağı (genista luncea)
(Plants Glossary) :
Baklagiller familyasından; dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan odunsu bir bitki cinsidir. Genç sürüngenler, narin yapılıdır. Üzerinde çok sayıda yaprak bulunur veya yapraksızdır. Çiçekleri sarıdır.Faydası : İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizma ve nikriste de faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında da kullanılır.
homogenise
(English - Turkish Dictionary) :
f., İng., bak. homogenize.
damargenişleten
(Turkish - English dictionary) :
med. vasodilator.
geniş
(Turkish - English dictionary) :
1. wide, broad. 2. spacious, extensive, vast, expansive. 3. carefree. açı geom. obtuse angle. bir nefes almak to breathe a sigh of relief. fikirli broad-minded, liberal. gönüllü tolerant. kapsamlı comprehensive; all-inclusive. mezhepli excessively tolerant, free and easy (in his/her sexual mores). ölçüde on a vast scale. tutmak /ı/ to do (something) taking every contingency into account. ünlü ling. broad vowel. yürekli carefree, happy-go-lucky, easygoing. zaman gram. simple present tense, aorist. zaman ortacı gram. present participle.