gemein


Results for "gemein"

German - Turkish Dictionary

Verallgemeinerung

(German - Turkish Dictionary) :
en {fer-algımaynırung} e genelleştirme.
German - Turkish Dictionary

wohlgemeint

(German - Turkish Dictionary) :
{vo:lgımaynt} iyi niyetle söylenmiş.
Sociological Dictionary

CEMAAT [İng. Community,alm. Gemeinschaft]:

(Sociological Dictionary) :
Cemaat kendine has özellikleri olan bir topluluktur. Ortak hayatın ana şartlarını paylaşacak şekilde aynı coğrafî alanda yaşayan bir sosyal gruptur. Hispeten dışa kapalı özellikler gösteren cemaatte kuvvetli bir dayanışma, bütünleşme ve yoğun bir birlik şuuru hâkimdir. Cemaatte biz duygusu ve şuuru ön plâna çıkmaktadır. ancak, biz duygusu sadece cemaat seviyesinde de kalmayabilir. Milletlerin toplum seviyesinde de biz duygusuna sahip olmaları, daha geniş bir sosyal organizasyon içinde bir millete mensup olma şuurunu hissetmeleri de ideal sayılabilir. Bu bakımdan, biz duygusu sadece cemaat ile sınırlı tutulmamalıdır.Cemaat daha ziyade kır nitelikli yörelerde görülen bir sosyal grup olmasına rağmen, şehir bölgelerinde cemiyet (toplum) tipi sosyal teşkilâtlanmalarda da görülebilir. Özellikle pozitif, laik ve sınai bir yapı (A. Comte) kazanan, gelişmi, sanayileşmiş ve modern yapılarda protestocu, tepkici, kendi dışındakileri reddeden, içe dönük cemaatleşme örnekleri görülebilmektedir. Modern gelişmiş toplumlarda ortaya çıkan fertçi, faydacı, maddeci değer hükümlerinin insanı yalnızlaştırıcı, içe dönük, benlik merkezli davranışlara zorlaması, moral tatminsizliğe sebep olmaktadır. Bu toplumlarda pozitif değerlendirmelerin aksine, rasyonel olmayan ceaatleşme eğilimleri dikkati çekmektedir. Ayrıca, teknolojinin gelişmesinin fert ve sosyal gruplar arasındaki ilişkileri zayıflatması (Naisbitt, J., 1984,) fertleri nispeten dışa kapalı bir yapılaşmaya itmektedir ve toplumda olan bağları zayıflatmaktadır.Cemaatin dört temel unsuru sayılabilir:- Belirli bir coğrafî alanda yerleşmiş beşerî grup, - Mahallî sosyal sistem,- Belirli bir coğrafî mekânda yerleşmiş sosyal ilişkiler düzeni, - Mansubiyet duygusunu ön plâna çıkaran bir ilişki çeşidi ve herhangi bir mekân boyutuyla düşünülemeyen bir sosyal grup. (Jary, D. and J., 1991,)Görüldüğü gibi, son temel unsur cemaate daha geniş bir boyutla bakmaktadır. Aynı cemaatin farklı toplumlarda benzer özellikler gösteren unsurları ve üyeleri olabilir. Meselâ; hippiler, Dazlaklar ve bazı dinî amaçlı cemaatler buna örnek verilebilir.E. Druheim, ceaat şeklindeki teşkelâtlanmada mekanik dayanışmanın bulunduğunu belirtmektedir. Cemiyet şelindeki teşkilâtlanma da ise, organik dayanışma söz konusudur. Konuya eğilen, Gemeinschaft-Gessell schaft ayırımı yapan F. Tönnies'e göre, durum biraz farklıdır. F. Tönnies mekanik dayanışmayı gelişmiş, karmaşıklaşmış, işbölümünün arttığı cemiyet tipi bir teşkilâtlanmada aramaktadır. Bu öyle bir yapılamadır ki; fonksiyonel bakımından farklı göre verollere sahip parçalardan veya dişlilerden herhangi birinde meydana gelen değişme diğer parçaları ve bütün etkileyebilecektir. Bu durumdaki ilişki F. Tönnies'e göre mekaniktir.Toplum yapılarının tasnifini temel ikilemlere göre yapan büyük ikililik (great dichotomy)' den bahseden düşünürlerden Oscar Lewis'e göre, cemaat ve cemiyet şeklindeki kesin ayırımlar doğru olmayabilir ve cemiyette de cemaat hayatı görülebilir. (Caplow, T., 1965)Bazı farklı değerlendirmelererağmen, ceaat tipi teşkilâtlanmada genel özellikler aranabilir: ilişkilerde örf ve adetlerin (yazısız hukuk) ön plana çıkması, şeilcilik resmiyet vekuralılıktan nisbî uzaklık, tarıma ve hayvancılığa dayalı iktisâdî faaliyetler, kır nitelikli nüfus,yeknesak bir yapı, şahsî ilikilerin öncelik taşıması, dayanışmacı tutum, yoğun "biz" şuuru..