gönül

Results for "gönül"

Turkish - Turkish dictionary

GÖNÜLLENMEK

 (Turkish - Turkish dictionary) :
f. Alınmak, gücenmek.
 Turkish - Turkish dictionary

GÖNÜLSÜZ

 (Turkish - Turkish dictionary) :
s. ve zf. İstemeden, istemeyerek.
 Dictionary of Economics

GÖNÜLLÜ İHRACAT KISITLAMALARI

 (Dictionary of Economics) :
1970li yıllarda oortaya çıkan tarife dışı engellerden biridir. İthalatçı ülke ile ihracatçı ülkenin aralarında anlaşarak ihracatçı ülkenin yapacağı ihracatı belirli sınırlar içinde tutmasıdır. Gelişmiş ülkelerdeki üreticiler özellikle emek-yoğun sanayi dallarında az gelişmiş ülkelerin ihracatından zarar gördüklerini ileri sürerek bunun sınırlandırılmasını istemektedirler. Böylece ithalatçı ülke yurtiçi endüstrisinin zarar görmesini önlemek için azgelişmiş ülkelerden ihracatçılarını gönüllü olarakkısıtlamalarını ister. İthalatçı ABD ile Japonya, Taiwan ve Güney Kore arasında ayakkabı ihracatı ile ilgili olarak 1977 yılında yapılan anlaşma gönüllü ihracat kısıtlamalarına örnek olarak verilebilir.
 Dictionary of Economics

GÖNÜLLÜ İHRACAT KISITLAMALARI

 (Dictionary of Economics) :
Serbest dış ticaret politikası uygulayan ülkelerin ihracat yapan ülkeden talep ettikleri gönüllü kısıtlamalardır. Bu kısıtlamalar, her iki tarafında rızası ile gerçekleşir.
Dictionary of Economics

GÖNÜLLÜ İŞSİZLİK

 (Dictionary of Economics) :
Cari ücret karşılığında çalışmak istememelerinden dolayı işsiz kalanların meydana getirdiği işsizliktir.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (192457k) Turkish - Germany Dict. çüş (96086k) Turkish - French Dict. açık (79169k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (71055k) Turkish - French Dict. ırmak (71047k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (57938k) Turkish - French Dict. çatı (56614k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (56131k) Turkish - French Dict. balık (53733k) Turkish - Germany Dict. ılım (53186k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (52972k) Turkish - Germany Dict. hasır (52233k)