fırın


Results for "fırın"

Kurdish - Turkish dictionary

Xwedê te bixefirîne

(Kurdish - Turkish dictionary) :
Allah seni esirgesin.
Ottoman - Turkish Dictionary

AGFER-ÜL-GAFİRÎN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Afvedenlerin en çok afvedeni. (Allah).
Ottoman - Turkish Dictionary

MÜSAFİRÎN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Müsafir. C.) (Sefer. den) Misafirler, konuklar. Yolcular.
Dream Dictionary of Phrase

FIRIN

(Dream Dictionary of Phrase) :
Tandır ve fırın gibi şeyler, kişinin malını muhafaza ettiği sandığa, mahzene, kasaya ve diğer şeylere, İnsanın eşi ve çocuklarına, Mahalle fırını insanların topluca sahip oldukları müşterek dünyalığa, Fırın yahut tandırı kızdırmak menfaat ve kazanca, Kışş mevsimi fırın ağzına yakın durmak yahut tandırın karşısında oturmak rahatlığa, Fırın ve tandır ateşinden tacil olduğunu yahut bir yerinin yandığını görmek dünyalıktan yahut birinden gelecek sıkıntıya, Fırına hamur götürüp onu pişirmek hastalıktan kurtulmaya, ihtiyaçların karşılanmasına, Fırın kürekçisi öğretmene yahut okulda çalışan hademeye delalet eder.
Dream Dictionary of Phrase

FIRINCI

(Dream Dictionary of Phrase) :
İnsanlara hizmet eden varlık sahibi bir kimseye, Fırıncı çocuk, sevgili, merhametli yönetici, korkudan emniyet ve mal bolluğuna delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Ekmek.)