forward

Résultats pour "forward"

bring forward
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
1. ileri sürmek, arzetmek. 2. hesap toplamını nakletmek. 3. ileri bir tarihe almak.

carry an amount forward
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
(to) hesaptaki bir miktarı (başka sütuna/sayfaya/deftere) nakletmek.

come forward
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
(belirli bir amaçla) ortaya çıkmak: Nobody came forward to claim that cat. Kimse çıkıp da o kedi benim demedi.

forward 1
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. ilerletmek. 2. göndermek, sevketmek, yeni adrese göndermek.

forward 2
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. ileride olan, öndeki, ön; ileri. 2. küstah, şımarık. i., futbol forvet.

««
«
1
2
3
4
5
6
7
»
»»

Dernière Mots recherchés

English - Turkish Dict.

Vegetation Dictionary

Computer and Internet

Computer and Internet

Turkish - Turkish Dict.

Computer and Internet

command language

Turkish - Germany Dict.

Computer and Internet

add-drop multiplexer

Otomotiv Industrial Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

söyleşmek

Recherches de mots-clés

Turkish - French Dict.

ılık (215402k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100378k)

Turkish - French Dict.

açık (83544k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76247k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73404k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63210k)

Turkish - French Dict.

çatı (61128k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60015k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59062k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (58299k)

Turkish - French Dict.

balık (56999k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55776k)