prevail
prevail
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. üstün/galip gelmek, galebe çalmak; over/against -i yenmek, -den baskın çıkmak. 2. (among/in) (-de) en çok ... bulunmak, en çok -e rastlanmak, yaygın olmak: That species prevails there today. Bugün orada en çok o türe rastlanmaktadır. 3. hüküm sürmek, hâkim olmak. 4. başarmak. 5. on/upon -i ikna etmek, -i razı etmek.
prevailing
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. galip gelen, üstün gelen. 2. hüküm süren, hâkim olan. 3. en rağbette olan, en geçerli, en çok tutulan.
the prevailing winds
(English - Turkish Dictionary) :
(bir yerde) hâkim olan/en çok esen rüzgârlar: There the prevailing winds are from the north. Orada rüzgâr genellikle kuzeyden eser.