Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
race 1
Results for "race 1"
race 1
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. yarış, koşu. 2. akıntı. f. 1. yarışmak; yarıştırmak. 2. hızlı gitmek; koşmak. 3. (atı) dörtnala koşturmak; (aracı) hızlı sürmek. 4. (avaradaki motoru) hızlı çalıştırmak.
trace 1
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. iz, eser. 2. ufacık bir miktar. f. 1. (bir şeyin) üzerine şeffaf bir kâğıt koyup kopyasını çıkarmak. 2. to bazı izleri/ipuçlarını takip ederek (birinin/bir şeyin) (nerede) olduğunu keşfetmek/saptamak; bazı ipuçlarını takip ederek (bir olayı) (belirli bir sebebe) bağlamak; bırakılan ipuçları (birini) (belirli bir yere) kadar götürmek: They traced him to Cairo. Bıraktığı ipuçları onları Kahire´ye kadar götürdü. They traced the Nile to its source. Nil´i izleyerek kaynağını buldular. 3. (bir olayın tarihini) (belirli bir süre boyunca) safha safha vermek: This book traces the history of the Ottoman sultanate from its beginning to 1566. Bu kitap Osmanlı saltanatının tarihini başlangıcından 1566´ya kadar safha safha veriyor. 4. to (silsileyi) (geçmişte belirli bir zamana kadar) saptamak; (bir ailenin silsilesi) (geçmişte belirli bir zamana kadar) uzanmak: They´ve been able to trace their family tree back to the Tanzimat era. Şecerelerini Tanzimat devrine kadar saptayabildiler.
Hidden div
Last Searched Words
intonation
abirritative shooting
MESRECE
apéritif
ılık
suçsuz
race 1
UHUVVETKÂRANE
Quartett
zayıf düşmek
micro-plasma arc welding
hear of/about
Keyword Searches
ılık (178840k)
çüş (94947k)
açık (77937k)
İNDÎ (70090k)
ırmak (67351k)
naşî (55764k)
çatı (55577k)
HÂDİS (54904k)
balık (52924k)
ılım (51391k)
hasır (51049k)
rêsî (50851k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries