junior

Results for "junior"

junior
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. yaşça küçük. 2. kıdemce aşağı, ast. 3. iki kişiden küçük olanı. 4. b.h. küçük (Babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir.). 5. spor genç. i. 1. yaşça küçük kimse. 2. mevki veya kıdemce küçük olan kimse. 3. lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi.

junior college
(English - Turkish Dictionary) :
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul.

junior high school
(English - Turkish Dictionary) :
ilkokul ile lise arasındaki 7., 8. ve 9. sınıfları kapsayan ortaokul.

lieutenant, junior grade
(English - Turkish Dictionary) :
den. teğmen.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Economy Terms Dict.

SATINALMA GÜCÜ PARİTESİ

Azerbaijani - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

HÂHİŞGERAN (HÂHİŞKERÂN)

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

MENSİC (MENSEC)

Turkish - English Dict.

kireçsizleşmek

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (217302k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100707k)

Turkish - French Dict.

açık (83760k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76701k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73717k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63458k)

Turkish - French Dict.

çatı (61198k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60550k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (59484k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59166k)

Turkish - French Dict.

balık (57291k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55899k)