durmak
KUDURMAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Kuduz olmak. 2. mec. Azgınlık göstermek. 3. mec. Şiddetini artırmak: Deniz yine kudurdu.
UYDURMAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Uymasını sağlamak. 2. Yalan olarak düzmek. 3. Bir yolunu bulup ele geçirmek.
DİVAN DURMAK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Huzurda hazır olarak beklemek.
DOLDURMAK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Boş bir kaba - küçük yahut büyük her hacimli şeye- su doldurmak hayır ve iyiliğe, bulanık yahut pis su doldurmak sıkınıtı ve kerede, Pekmez, bal, yağ vs. doldurmak rızka, Akaryakıt vs. doldurmak kazanç ve hareketliliğe, Bir sıvıyı kendine ait olmayan kabba koymak çirkin ve yanlış bir iş yapmaya, Pis bir kaba gıda maddesi koymak caiz olmayan yollarla rızık kazanmaya yahut kazançta meydana gelecek haram dlan unsurlara, İçi pirinç vs. ile doldurulmuş tavuk, balık gibi şeyler bekar için evlenmeye, hasta için şifaya; hayırlı mal ve ticarete delalet eder.
DURMAK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Hareket halinde iken ya da yürürken bir yerde durmak özel işlere eğilmeye, işlerin durgunluğuna ve hastalıktan şifaya delalet eder.