derece

Résultats pour "derece"

Ottoman - Dictionnaire turc

KURB-İ DERECE

 (Ottoman - Dictionnaire turc) :
Ölen bir kimseye yakınlık derecesi.
 Dictionnaire des sciences économiques

BİRİNCİ DERECEDE LİKİTİDE

 (Dictionnaire des sciences économiques) :
Derhal kullanılabilir satınalma gücüne denir. Çekle kullanılabilir hesaplar, seyahat çekleri ve kredi kartları bu gruba girer.
 Dictionnaire des sciences économiques

BİRİNCİ DERECEDE LİKİDİTE KATSAYISI

 (Dictionnaire des sciences économiques) :
Birinci derecden likiditelerin, kısa vadeli taahhütlere oranıdır.
 Dictionnaire des sciences économiques

İKİNCİ DERECE LİKİDİTE

 (Dictionnaire des sciences économiques) :
Güçlük çekilmeksizin nakite çevrilen kıymetlerdir. Örneğin, düşük bir faiz fedakarlığı sonucu çekilen vadeli mevduat, vadesi çok yakın olan bir alacak senedi, derhal kırdırılabilecek bonolar.
 Dictionnaire des sciences économiques

ÜÇÜNCÜ DERECE LİKİDİTE

 (Dictionnaire des sciences économiques) :
Kolaylıkla paraya çevrilebilen taşınabilir varlıklar. Borsada kote edilmiş aksiyonlar, tahviller ile altın sikkeler üçüncü derece likiditedir.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (219762k) Turkish - Germany Dict. çüş (101351k) Turkish - French Dict. açık (84486k) Turkish - French Dict. ırmak (77291k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (74115k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63818k) Turkish - French Dict. çatı (61598k) Turkish - Germany Dict. ılım (61358k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (60226k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59630k) Turkish - French Dict. balık (57779k) Turkish - Germany Dict. hasır (56131k)