büyük
Âlem-i Kebîr (Büyük Âlem)
(İslami Terminlər Lüğəti) :
İnsandan başka bütün mahlûkât, kâinat ve içindekiler.Âlem-i kebîrdeki mahlûkların en şereflisi ve en büyüğüArş'dır. (İmâm-ı Rabbânî)
devekulağı (büyük dulavratotu)
(bitkilər Sözlüğü) :
Bileşikgillerden bir çeşit bitkidir. Yaprakları enli ve yeşildir. Altları sincabi renktedir. Kökü kalındır. Çiçeklerinde ince, uzun dikenleri vardır. Kökleri toplanır, ince ince dilimlenip, kurutulur. Acıdır. Yaprakları da gölgelik bir yerde kurutulur.Faydası : İdraryollarında biriken kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Terletir, vücuda biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Romatizma ve nikrisin şikayetlerini giderir. Vücuda rahatlık verir.
büyük
(Türkçe - İngilis lüğət) :
1. big, large. 2. old; older, senior. 3. one´s senior, older person; person whose rank or qualities command respect. 4. important; grand, chief, major. 5. great, grand, exalted. ler 1. the great. 2. adults. aptes 1. (human) feces. 2. the need to defecate. aptesi gelmek to need to defecate, need to do a BM. atardamar anat. aorta. balık küçük balığı yutar. proverb A big fish swallows a little fish. le büyük, küçükle küçük olmak to treat people, young and old, according to their age and interests. ten büyüğe law by primogeniture. defter fin. ledger. görmek/bilmek/tutmak /ı/ to esteem highly. hanım the older or oldest lady of the house. harf capital letter, capital, majuscule. ikramiye first prize (in a lottery). kalori large calorie. kasa central pay office. laf etmek to talk big. lokma ye, büyük söz söyleme. proverb Eat a big mouthful, but don´t make big promises. B Millet Meclisi the Grand National Assembly (of Turkey). oynamak gambling to play for high stakes. ölçüde 1. on a large scale. 2. in large measure, to a great degree. önerme log. major premise. para a lot of money. (söz) söylemek to talk big, boast. söz big talk. sözüme tövbe! I hate to talk big, but .... terim log. major term. ünlü uyumu ling. two-form vowel harmony. yemin solemn oath, binding oath.
Büyük Britanya
(Türkçe - İngilis lüğət) :
Great Britain.
Büyük Okyanus
(Türkçe - İngilis lüğət) :
the Pacific Ocean.