büyük
BÜYÜKLENMEK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Kendini büyük görmek, büyüklük taslamak. (Kötü huylardan biridir, günahtır.)
Büyük Evren.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Âlem-i Kübra, Fr. Macrocosme). İnsan anlamındaki küçük evren karşılığı olarak evren... Eski felsefede insan küçük evren ve evren büyük evren olarak tanımlanır. Bu anlayış insanı doğanın bir parçası sayan, doğayla bir sayan bir anlayıştır; çağdaş anlayışa uygundur. Örneğin Claude Bernard'a göre bir canlının yaşamı, evrendeki topyekûn yaşamın bir parçasından başka bir şey değildir. Günümüzde büyük evren deyimi sonsuz büyüklükler (astronomik) oranını ve küçük evren deyimi sonsuz küçüklükler (atomik) oranını karşılar. Bununla beraber çağdaş astronomlara göre elektronlarla proton arasındaki uzaklık güneşle yıldızlar arasındaki uzaklıkla aynı orandadır. bkz. Küçük Evren, Evren.
Büyük Önerme.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Kübra, Fr. Mjeur). Bir tasımda büyük terimin bulunduğu öncüllere büyük önerme denir. Örneğin, "Bütün insanlar ölümlüdür - Sokrates de insandır - Öyleyse Sokrates de ölümlüdür" tasımında ölümlü büyük terimini kapsayan ilk öncül büyük önermedir, ikinci öncül küçük önerme ve sonuncu önerme de vargı'dır. bkz. Önerme.
Büyük Terim.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Hadd-i ekber, Fr. Grand terme). Bir tasımda vargının sıfatına büyük terim denir. Örneğin, "Bütün insanlar ölümlüdür - Sokrates de insandır - Öyleyse Sokrates de ölümlüdür" tasımında vargının yüklemi olan ölümlü terimi büyük terim'dir. Görüldğü gibi bütün sonuç ona yükletilmektedir. Bu tasında Sokrates'in ölümlülüğü tanıtlanmak isteniyor ve sonuca varmak için onun insan oluşundan yararlanıyor. Bu tasımda insan terimi, küçük terim'dir. bkz. Terim.
Büyüklük hezeyanı
(Psychology, Dictionary) :
megalomanik hezeyan