bağırsak

Results for "bağırsak"

Turkish - Kurdish Dictionary

körbağırsak

 (Turkish - Kurdish Dictionary) :
rîviyê kore.
 Turkish - Turkish dictionary

BAĞIRSAK

 (Turkish - Turkish dictionary) :
is. Sindirim borusunun midenin bitiminden anüse kadar olan bölümü.
 Dream Dictionary of Phrase

BAĞIRSAK

 (Dream Dictionary of Phrase) :
Kişinin malı ve eşidir. Bağırsağın dışarı çıkması hastalanmaya, Kendi bağırsağını yemek kendi malını yemeye, Dışarı çıkan bağırsağını bir güzel toplayıp karnını yıkayarak bunu yerine koymak şerefli bir ölüme, Bağırsak hastalığı çoluk cocuğunu güçlükle ggeçindirmeye, bu hastalıktan kurtulmak refaha kavuşmaya, bağırsakta gaz olması şüpheli kazanca yahut faiz yemeye, Bilinmeyen ve çok bağırsak hazine ya da beklenmedik mala, Bağırsağın kokması şüpheli kazanca delalet eder.
 Turkish - English dictionary

bağırsak

 (Turkish - English dictionary) :
anat. intestine. ını deşmek /ın/ to carve up (someone´s) innards, kill (used in threats only). solucanı ascarid. yangısı path. enteritis.
 Turkish - English dictionary

düzbağırsak

 (Turkish - English dictionary) :
anat. rectum.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (178535k) Turkish - Germany Dict. çüş (94941k) Turkish - French Dict. açık (77933k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70087k) Turkish - French Dict. ırmak (67254k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55755k) Turkish - French Dict. çatı (55575k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54838k) Turkish - French Dict. balık (52900k) Turkish - Germany Dict. ılım (51376k) Turkish - Germany Dict. hasır (51047k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50815k)