bağır
bağır
(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
bakır
BAĞIRMAK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakırıp çağırmak önemli bir konuya tanıklık yapmaya, kamuyu ilgilendiren bir duruma ya da alaya vakıf olmaya ya da bahar mevsimini idrak etmeye, Bir topluluğa doğru haykırmak devlet ve nimete ermeye, Feryad etmek sevinç ve feraha, korkulan şeyden güvenliiğe çıkmaya, Boş yere bağırıp çağıran adam yaygaracı ve gereksiz söz söyleyen kimseye, Hak ve doğru sözle bağıran adam, insanları irşad eden kimseye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Çağrı.)
BAĞIRSAK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Kişinin malı ve eşidir. Bağırsağın dışarı çıkması hastalanmaya, Kendi bağırsağını yemek kendi malını yemeye, Dışarı çıkan bağırsağını bir güzel toplayıp karnını yıkayarak bunu yerine koymak şerefli bir ölüme, Bağırsak hastalığı çoluk cocuğunu güçlükle ggeçindirmeye, bu hastalıktan kurtulmak refaha kavuşmaya, bağırsakta gaz olması şüpheli kazanca yahut faiz yemeye, Bilinmeyen ve çok bağırsak hazine ya da beklenmedik mala, Bağırsağın kokması şüpheli kazanca delalet eder.
BAĞIRTLAK KUŞU
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Yabanördeği.
bağır
(Turkish - English dictionary) :
,-ğrı 1. bosom, breast. 2. heart. 3. middle part (of an archery bow). 4. saddle (of a mountain). 5. bowels, internal organs, viscera. lar viscera. ı açık 1. (someone) who is wearing his shirt half open. 2. with one´s shirt half open. 3. anguished, tortured. 4. in a state of anguish. ına basmak /ı/ to embrace, take to one´s heart, enfold. ını delmek /ın/ to grieve, upset, hurt. ına taş basmak to suffer patiently. ı yanık heartsick, worn with much suffering. ı yanmak to endure great suffering.