ağlama
DAĞLAMAK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Göğüste görülen dağlanma halkın işlerini üzerine almaya, Dağlanan yerden kan yahut irin çıkması yöneticilikte uzun süre kalmaya, Dağlanmak yahut birini dağlamak üzücü bir söz işitmeye, töhmetle itham edilmeye, Hastalıktan dolayı dağlanmak sağlığa, Ateşlee dağlanmak zekat vermemeye yahut kötü ve adil olmayan yönetimin emrinde görev kabul etmeye, Dağlanmak bazen acı söz işitmeye, birine aşık olmaya yahut sıkıntılara sabrederek velilik mertebesine ulaşmaya delalet eder.
DAĞLAMA
(Islamic Glossary) :
Kızdırılmış mâdenle vücûdun bir yerini yakma.Efsûn yapan ve ateş ile dağlayan kimse, Allahü teâlâya tevekkül etmemiş (güvenmemiş,O'ndan yüz çevirmiş) olur. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)Tevekkül edenler, falcılık, efsûn ve dağlamak ile hastalığı tedâvî etmez. (Hadîs-işerîf-Kimyây-ı Seâdet)Dağlamanın faydası kesin değildir. Çünkü tehlikeli yaralara sebeb olabilir. Üstelik dağlamaile elde edilecek fayda, başka ilâçlarla da te'min edilebilir. Bu bakımdan dağlamak uygundeğildir. (İmâm-ı Gazâlî)
ağlama
(Turkish - English dictionary) :
weeping, crying.
ağlamak
(Turkish - English dictionary) :
1. to weep, shed tears, cry. 2. /a/ to weep, mourn (for). 3. /dan/ to complain, whine (about). 4. (for a tree) to weep. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. proverb The wheel that squeaks gets the grease. ağlayası gelmek to feel like crying.
ağlamaklı
(Turkish - English dictionary) :
,ağlamalı ready to cry. olmak to feel like crying.