açık


Results for "açık"

Dictionary of Economics

AÇIK EKSİLTME

(Dictionary of Economics) :
Satıcılar arasında rekabet yaratmak suretiyle, satın alınacak nesneye en düşük fiyatı verecek fiyatı verecek satıcıyı bulmak için uygulanan bir yöntemdir.
Dictionary of Economics

AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ

(Dictionary of Economics) :
Toplam harcamaların değiştirilmesi amacıyla, merkez bankalarının piyasaya girerek gerçekleştirdiği tahvil alım ve satım işlemleridir. Bu işlemler aracıığıyla para arzının, faiz haddinin, yatırımların denetim altına alınmasına ve toplam harcama hacminin daraltılmasına veya genişletilmesine çalışılır.
Dictionary of Economics

AÇIK

(Dictionary of Economics) :
"Bütçe açığı", "para ile ifade edilen açık" ve "borç ile alacak arasında fark" olarak üç ayrı anlamı kapsar.
Dictionary of Economics

AÇIK FİNANSMAN

(Dictionary of Economics) :
Açık finansman, devletin kasıtlı olarak harcamaları gelirlerden daha yüksek bir düzeyde tutma durumudur. Bütçe açığının yapılan borçlanmalarla kapatılması biçiminde ortaya çıkan bu yöntem, istihdamı artırmak ve ekonomik hayatı canlandırmak için uygulanır.
Dictionary of Economics

DEFLASYONİST AÇIK

(Dictionary of Economics) :
Tam istihdamı sağlamak veya cari fiyatlar üzerinden mevcut mal ve hizmetleri tüketmek için gerekli harcama miktarının toplam harcamalardan çıkartılan kısmıdır.