açık
Açık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Vâzıh, Fr. Clair, Al. Klar, İng. Clear, İt. Chiaro). Başkasıyle karıştırılmaksızın tanınan... Bu kavramı felsefe diline sokan Fransız düşünürü Descartes onu seçik (Os. Mümtaz, Fr. Distinct) terimiyle birlikte apaçık (Os. Bedihî, Fr. Evident) anlamında kullanmıştır. Karanlık (Os. Müşevveş, Fr. Confus) deyimleri karşıtıdır. Descartes, "Ancak açık ve seçik olarak kavradığımız şeyler üstünde yanlışa düşmeden yargıda bulunabiliriz" der. bkz. Dekartçılık.
AÇIK UÇLU SORU [İng. Open-ended Question]:
(Sociological Dictionary) :
Önceden cevabı tahmin edilemeyen, değişik cevap alma ihtimali kuvvetli ve kişiyi yönlendirmemek için kullanılan soru çeşididir. Bazı Cevapların benzer kategorilere dahil edilememesi gibi güçlükleri vardır.
AÇIK ARTIRMA
(Dictionary of Economics) :
Alıcılar arasında rekabeti artırmayı amaçlayan bir satış yöntemidir. Tek satıcıyı bazen birkaç bazen de birçok alıcı ile karşı karşıya getiren açık artırmadan elde edilecek fiyat genellikle konjoktüre satış organizasyonuna ve alacıların durumuna göre önemli ölçüde değişebilir. Yüksek konjontür ve refah dönemlerinde alıcılar genellikle istekli davranırlar ve iyi bir fiyat elde edilmesi kolay olur. Durgunluk zamanlarında ise satılacak mala alıcıların ilgisini çekebilmek daha zordur. Ayrıca bk. Artırma Açık Eksiltme)
AÇIK BÜTÇE POLİTİKASI
(Dictionary of Economics) :
(Bk. Açık Finansman, Denk Bütçe Çarpan Teoremi, Bütçe Açığı)
AÇIK CİRO
(Dictionary of Economics) :
Tahsil edilecek kişi adı yazılmaksızın yalnızca sırtı imzalanarak çeklerin ve diğer ticari senetlerin devredilmesidir. Açık ciro edilmiş çekler ve diğer ticari senetler hamiline ödenir.(Ayrıca bk. Çek, Ciro)