asık

Résultats pour "asık"

FÂSIK
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
(Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve "ekseriyetin efkârı benimle beraberdir" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefessüh edip, yılan gibi zehirlemekten lezzet alsın.) (R.N.)

FÂSIK-I MAHRUM
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Günah işlemeye hazır olduğu halde fırsat bulamayan.

FÂSIK-I MÜTECÂHİR
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Açıktan açığa kimseden sıkılmadan günah işleyen. İşlediği günah ile övünen günahkâr kimse. (Böylelerin aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz.)

FASİKA
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Fâre.

FASİKÜL
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Fr. Bir kitabın ayrı bir kapak içinde satılan bölümlerinden her biri.

««
«
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
»
»»

Dernière Mots recherchés

Turism Dictionary

Computer and Internet

traffic control

Computer and Internet

basic feasible solution

Ottoman - Turkish Dict.

Spanish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

cankurtaran simidi

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Religious Terms Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

data link controller

Recherches de mots-clés

Turkish - French Dict.

ılık (222681k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101934k)

Turkish - French Dict.

açık (85187k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77825k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74520k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64384k)

Turkish - French Dict.

çatı (62137k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61933k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60635k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60068k)

Turkish - French Dict.

balık (58191k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56460k)