asker

Results for "asker"

ASKERE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Şiddet. * Asker hazırlamak.

ASKERÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Askere veya askerliğe ait, askere mahsus.

BÂB-I SERASKERÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Serasker kapısı. Eski Milli Müdafaa Vekâleti. Milli Savunma Bakanlığı. Şimdiki İstanbul Üniversitesi'nin kapısı.

CÜRDE ASKERİ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Eskiden hacca giden kafilelerin muhafızlığını yapan asker.

DÂR-I ŞURA-YI ASKERÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
1296 yılında lağvolunan bu yüksek askeri meclis 1253 yılının muharrem ayında kurulmuştu. 1259 tarihinde çıkarılan kanun ile vazifesi tesbit edildi. Askeri ve mülki ricâlden onbir daimi, altı tane ise geçici azası bulunan bu mecliste bir reis ve bir de müftü yer alıyordu.

««
«
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
»
»»

Last Searched Words

Ecological Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

symmetric figures

Computer and Internet

buffer (proje yönetimi)

Computer and Internet

availability ratio

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Computer and Internet

spherical aberration

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (222428k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101916k)

Turkish - French Dict.

açık (85160k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77797k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74500k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64356k)

Turkish - French Dict.

çatı (62110k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61912k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60613k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60044k)

Turkish - French Dict.

balık (58172k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56441k)