arış

Results for "arış"

HARÎSA (HÂRİSA)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yağmuruyla yer yüzünü süpürüp gideren bulut. * Kan çıkmayan azıcık baş yarığı.

HARÎSANE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Hırslıcasına. Çok haris olarak. Hırslılara mahsus bir tavırla.

HARÎSET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Harâyis) Zayıf deve.

HARÎSUN ALEYKÜM
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tevbe Suresi'nin bir âyetinde geçen bu ifade, birinci derecede Peygamberimiz (A.S.M.) hakkında olup ümmetini ve bütün insanları doğru yola irşadda yılmadan, büyük bir sebat ve azim ve gayretle devam etmesine işaret edilerek böylece tavsif edilmiştir.

HARÎŞ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir cins yılan.

««
«
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
»
»»

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

virtual connection

Computer and Internet

Religious Terms Dict.

Interpretation of Dreams Dict.

CEMAZİYELEVVEL

Meteorolgy Terms Dict.

ELEKTRİK AKIMI

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

differential encoding

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

TECESSÜM

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (215398k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100374k)

Turkish - French Dict.

açık (83544k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76246k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73401k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63206k)

Turkish - French Dict.

çatı (61127k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60007k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59062k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (58287k)

Turkish - French Dict.

balık (56999k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55776k)