araba


Results for "araba"

Ottoman - Turkish Dictionary

KARABASAN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Kâbus. Sıkıntılı ve korkunç rüya. * Bir kimsenin içine düştüğü pek sıkıntılı ruh durumu.
Dream Dictionary of Phrase

ARABA

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Motorlu Araç.
Plants Glossary

Karabasotu

(Plants Glossary) :
(Lavandula stoechas / French lavander / Lavande) Ballibabagiller familyasindan, bir veya çok yillik otsu bir bitkidir. Ezildigi zaman çok kuvvetli ve hos olmayan bir koku çikartir. Çiçekleri mavi veya menekse rengindedir. Bir türünden, "Karabas yagi" denilen bir yag çikartilir. Yurdumuzda alçak maki gruplariyla birlikte yetisir. Kullanildigi yerler: Agrilari dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyusukluk giderir, zindelik verir.
Plants Glossary

karabaşotu (lavadula stoechas)

(Plants Glossary) :
Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı denilen bir esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur.Faydası : Ağrıları geçirir. Kalbe kuvvet verir. Damar sertliğinde faydalıdır. Balgam söker. Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Uyuşukluğu giderir, zindelik verir.
Turkish - English dictionary

araba

(Turkish - English dictionary) :
1. carriage, wagon, cart. 2. car, automobile. 3. cartload, wagonload; truckload. yı çekmek colloq. to clear out, scram. yı devirmek slang to need ritual cleansing of the body (after intercourse). sını düze çıkarmak to overcome difficulties and get things running smoothly. ya koşmak /ı/ to hitch (horses) to a carriage. kullanmak to drive a car. oku pole of a carriage. vapuru car ferry.