steady

Résultats pour "steady"

Anglais - Turc Dictionnaire

go steady

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
devamlı olarak tek bir kişi ile flört etmek; with ancak (belirli biriyle) çıkmak/gezmek.
Anglais - Turc Dictionnaire

go steady

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili birbirinden başka kimseyle çıkmamak/flört etmemek.
Anglais - Turc Dictionnaire

go steady with

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili sadece (belirli biriyle) çıkmak/flört etmek.
Anglais - Turc Dictionnaire

steady

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. titremeyen; sağlam. 2. değişmeyen; durmayan, devamlı. 3. durmadan aynı şekilde akan (su). 4. sabit (bakış). 5. sağlam, pusulayı şaşırmayan (kimse). 6. tutarlı, istikrarlı, güvenilir. 7. sağlam (sinirler): He´s got steady nerves. Sinirleri sağlam. 8. k. dili bir başkasıyla çıkmayan/flört etmeyen (erkek/kız arkadaş). f. 1. (bir şeyin) titremesini durdurmak. 2. sakinleştirmek. 3. istikrar bulmak. 4. doğru yola getirmek; (birini) doğru yolda tutmak.
Anglais - Turc Dictionnaire

unsteady

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. (sağlam olmadığı için) sallanan, oynak: unsteady table sallanan masa. 2. titrek: unsteady hand titrek el. 3. istikrarlı olmayan, istikrarsız; değişken, güvenilmez: The economy´s growth has been unsteady. Ekonomi istikrarlı bir şekilde büyümedi. unsteady temperament değişken huy.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (218135k) Turkish - Germany Dict. çüş (100859k) Turkish - French Dict. açık (83884k) Turkish - French Dict. ırmak (77001k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73944k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63612k) Turkish - French Dict. çatı (61255k) Turkish - Germany Dict. ılım (60922k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59850k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59238k) Turkish - French Dict. balık (57391k) Turkish - Germany Dict. hasır (55964k)