screen

Risultati per "screen"

screen
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. 1. ekran; beyazperde. 2. paravana, bölme. 3. elek, kalbur. 4. perde, örtü: A screen of pines runs along the north side of the field. Çamlar tarlanın kuzey kenarında bir perde oluşturuyor. f. 1. off önüne bir şey koyarak (bir yeri/bir şeyi) örtmek/kapatmak/( bir yerin/bir şeyin) gözükmemesini sağlamak. 2. siper etmek; korumak: He screened her with his body. Gövdesini ona siper etti. 3. örtmek, gizlemek. 4. elekten/kalburdan geçirmek, elemek. 5. (iyiyi kötüden ayırt etmek amacıyla) taramak/incelemek. 6. (sinek v.b.´ne karşı) (pencere v.b.´ne) tel takmak. 7. sin. (filmi) göstermek.

screenplay
(Dizionario Inglese - Turco) :
i., sin. senaryo.

smoke screen
(Dizionario Inglese - Turco) :
sis perdesi.

television screen
(Dizionario Inglese - Turco) :
televizyon ekranı.

windscreen
(Dizionario Inglese - Turco) :
i., İng., oto., bak. windshield.

Ultima parole cercate

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Computer and Internet

run-time module

Computer and Internet

Computer and Internet

off-site storage location

Computer and Internet

electrostatic potential

Turkish - Germany Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

flush (buffer etc.)

Computer and Internet

broadband communication

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (246014k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (112402k)

Turkish - French Dict.

açık (94927k)

Turkish - French Dict.

ırmak (89251k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (82825k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (76832k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (72937k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (71209k)

Turkish - French Dict.

çatı (68218k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (66078k)

Turkish - French Dict.

balık (64902k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (64227k)