circulate

Results for "circulate"

English - Turkish Dictionary

circulate

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. (havanın/sıvının) akımı/dolaşımı olmak; (kan/hava) dolaşmak; (motordaki sıvı) devridaim yapmak; (havanın/sıvının) akımını/dolaşımını sağlamak; (kanı/havayı) dolaştırmak: The air in this room doesn´t circulate very well. Bu odadaki hava akımı pek iyi değil. 2. (haber) yayılmak; (haberi) yaymak. 3. (para) tedavülde/sürümde olmak; (parayı) tedavüle çıkarmak. circulating library dışarıya ödünç kitap veren kütüphane.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (181258k) Turkish - Germany Dict. çüş (95014k) Turkish - French Dict. açık (78149k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70135k) Turkish - French Dict. ırmak (68073k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (56093k) Turkish - French Dict. çatı (55614k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55004k) Turkish - French Dict. balık (53041k) Turkish - Germany Dict. ılım (51609k) Turkish - Germany Dict. hasır (51173k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (51016k)