altın


Results for "altın"

Dictionary of Economics

ALTINA ENDEKSLİ BONO VE TAHVİLLER

(Dictionary of Economics) :
Ana senet ve kuponların değerlerinin, altın fiyatlarına endekslendiği bono ve tahvillerdir. Burada, altın fiyatlarının enflasyonun etkisini ortadan kaldıracağı düşüncesi geçerlidir. Kârlılık dikkate alınmaz. bu yüzden, altyapı yatırımları kamusal yatırım niteliği taşırlar.
Dictionary of Economics

ALTIN KAYDI

(Dictionary of Economics) :
Borcun ana para ve faizinin hesaplanmasında, altın değerinin ölçü alınmasını öngören ve sözleşmede açıkça belirtilen bir husustur.
Dictionary of Economics

ALTIN ANKESİ

(Dictionary of Economics) :
Merkez bankalarının ihtiyat amacıyla kasalarında bulundurdukları altın stokuna verilen addır. Genellikle, ulusal paranın değerini desteklemek ve dış ödemelerde kullanılmak için bulundurulur.
Dictionary of Economics

ALTIN GİRİŞ / ÇIKIT NOKTALARI

(Dictionary of Economics) :
Altın para sisteminin geçerli lduğu bir ülkede döviz kurları ülkeye altın giriş (ithal) ve altın çıkış (ihraç) arasında bulunur. Eğer ülkedeki döviz kuru, altının fiyatı ile ambalaj, sigorta ve ulaştırma giderlerinin toplamından fazla ise, ülke dışına ödemeler döviz yerine altınla yapılır. fakat, ülkedeki cari döviz kuru, altının fiyattan ambalaj, ulaştırma ve sigortalama giderleri düşüldükten sonra kalan miktardan az ise, yabancılar ödemeyi döviz yerine altınla yaparlar.
Dictionary of Economics

ALTIN PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Değerli bir maden olan altının, alıcıların ve satıcıların bir araya geldiği, alım-satım işleminin yapıldığı, fiziki ve fiziki olmayan mekandır. Altın piyasası, uluslararası parasal sistemde altının rezerv statüsünde olmasından dolayı kabul edilir bir öneme sahiptir. Uluslararası bir parasal krize girildiğinde, altına olan talebin arttığı ve altın fiyatlarının yükseldiği görülür.