alacak
ALACAKARANLIK
(Meteorological Glossary) :
(TWILIGHT) [i]Akşamın gün batışından gece karanlığına kadar geçen süresi. Alacakaranlığın başlama ve bitiş zamanları üç değişik alanda kullanıma göre değişmektedir. Sivil yaşamda alacakaranlık; akşamleyin, güneşin batışından yolun veya karşıdan gelen arabanın görünmesi için arabaların lambalarının yakılmasına kadar geçen süredir. Denizcilik anlamında alacakaranlık; güneşin batışından parlak yıldızların doğması ve ufkun hala görülebiliyor olmasına kadar geçen süre, astronomik alacakaranlık ise; güneş ışıklarının atmosferin üst seviyelerinde ışımaya devam etmesiyle başlar, astronomik çalışmaların yürütülemeyecek kadar karanlık olmasına kadar devam eder. Tanımlamalara bakıldığında alacakaranlığın süresi kullanım alanına göre değiştiği gibi, enlem ve mevsimlere göre de değişiklik gösterir.
ALACAKARANLIK YAYI
(Meteorological Glossary) :
(TWILIGHT ARCH) [i]Güneş battıktan hemen sonra, batı ufkuna yaslanan, kırmızımsı veya sarımsı ışıklı ama hatları tam net olmayan parlak daire parçası.
ALACAKARANLIK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Yarı karanlık görmek işlerin yakın gelecekte düzelmesine, sıkıntılı günlerin geride kalacağına delalet eder.
alacak
(Turkish - English dictionary) :
1. money owed to one, credit. 2. law claim. davası law personal action. ı olmak /dan/ to have money owed to one (by). ı olsun! I´ll make him pay for it. I´ll show him! senedi note, promise to pay. ına şahin, vereceğine karga. colloq. He is anxious to collect but slow to pay. verecek the relationship between people doing business with each other.
alacaklı
(Turkish - English dictionary) :
1. (one) to whom payment is due. 2. creditor. bakiye credit balance. lar heyeti board of creditors. taraf credit side.