alış


Results for "alış"

Sociological Dictionary

ŞEKİLCİLİK [İng. Formalism, ritualism]:

(Sociological Dictionary) :
Ele alınan konuların ve olanların iç anlamlarını ve muhtevalarını arıştırmaktan çok, dış kalıplar ve şekil üzerinde duran bir anlayış tarzıdır. Anlamını çoktan yitirmiş, kural ve şekillere ısrarla uymayı devam ettirmektir.Şekilcilik, zaman ve kaynak israfını doğurabillir. Bazı durumlarda ise, aşırı gitmemek şartıyla şekilcilik bozulma ve çözülmeyi, anomiyi önleyici tesirler de yapabilir. (Bkz. anomi, Sosyal Çözelme)
Sociological Dictionary

VAROLUŞÇULUK [İng. Existentialism]:

(Sociological Dictionary) :
Varoluşçuluk felsefî yönü ağır basan, II. Dünya Harbinin doğurduğu sorunların tesiri ile bedbin, atesist ve mihilist (Bkz. Hiçcilik) bir akımı temsil eden bir fikir cereyanıdır. Toplumdan çok, varlığı fertte görür ve onda somutlaştırır. İnsan hürriyetini en çoklaştırıcı bir eğilime sahiptir. II Dünya harbinden sonra ortaya çıkan maddi ve manevi çokuntuye karşı bir bakıma tepkici bir kaklaşımdır. Dünyaya hâkim olduğu kabil edilen kuralcılığa ve insan hürriyetini sınırlandıran herşeye karşı yalnızlık, bunalım ve ümitsizlikten kaynaklanan duygu ve düşüncelerin felsefî bir uslûp içinde ortaya konmasıdır. İnsanın yaradılış hikmeti ve ölüm ötesi inancı hesaba katılmaz.Bu akımın temsilcileri arasında, Nietzscehe, J.P. Sartre, Merleau-Ponty, A. Camus, Heidegeer, sayılabilir. (Jary, David And Julia, 1991)VAROŞ [İng. Suburb]: Şehre yeni gelen, şehirle bütünleşemeyen, şehrin gerektirdiği alt yapı imkânlarından faydalanamayan,genellikle gelir seviyesi düşük kır kökenli fertlerin meydana getirdiği büyük kentlerin çevresinde oluşan bölgedir. Varoş gettodan farklı bir kavramdır. (Bkz. Getto)
Dictionary of Economics

ÇOCUKLARIN ÇALIŞTIRILMASI

(Dictionary of Economics) :
Çocukların iş yaşamına katılma koşulları genellikle ayrı yasalarla düzenlenir. Bunun nedeni olayın tarihsel geçmişiyle ilgilidir. Avrupa kapitalizmin doğduğu ve geliştiği yıllarda çocuklar ağır işlerde, uzun sürelerle ve düşük ücretlerle çalıştırılmaktaydılar. Bu durum Dickensın romanlarına konu olmuştur. Daha sonra aynı uygulama başka yerlerde de görülmüştür. çocuk işgücünün yetişkinlere kıyasla ucuz oluşu ekonominin geri olduğu ve yasal koruma ve denetimin olmadığı yerlerde çocukların ağır koşullarda ve ucuza çalıştırılmasına neden olmaktadır.
Dictionary of Economics

KAMERALİSTİK

(Dictionary of Economics) :
Kamu maliyesinin eski adıdır.
Dictionary of Economics

KAPİTALİST

(Dictionary of Economics) :
Kapitalist, sermaye sahibi demektir. Ancak sermaye sahibi herkes kapitalist sayılmaz. Sözgelimi esnaflık yapanlar da sermaye sahibidir ama bunlar kapitalist sayılmazlar. Kapitalist üretime yalnızca sermayesini kadan ve işçi çalıştıran kişidir. Günlük dilde daha çok büyük sermaye sahipleri için kapitalist deyimi kullanılmaktadır.