Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
aktör
Results for "aktör"
AKTÖR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fr. Tiyatroda erkek oyuncu.
FAKTÖR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fr. Bir neticeyi meydana getiren unsurlardan her birisi. Amil.
Nükleer reaktör
(Chemical Dictionary,) :
İçerisinde nükleer fizyon reaksiyonunun kontrollü bir şekilde gerçekleştirildiği sistem.
ÇİFT FAKTÖRLÜ TİCARET HADLERİ
(Dictionary of Economics) :
(Bk. Faktör ticaret hadleri)
FAKTÖR HAREKETLERİ
(Dictionary of Economics) :
Üretim faktörlerinin akıcılık yeteneğini belirtir. Bu yetenek faktörler arasında çok farklıdır. Genel olarak üretim faktörlerine ödenen bedellerin, bunların hareketleri üzerinde çok etkili olduğu varsayılır.Sermaye faktörü, akıcılığı en zayıf olan üretim faktörüdür. Sermaye faktörünün kısa dönemdeki akıcılık düzeyi düşüktür. Uzun dönemde sermayenin akıcılığı yükselir. Emek faktörü, sermayeye oranla daha yüksek bir akıcılığa sahiptir. Nitelikli emeğin niteliksiz emeğe göre akıcılık düzeyinin daha düşük olduğu söylenebilir. Toprak faktörü akıcılığı en yüksek olan kesimdir. Akıcılık burada toprak üzerindeki faaliyet konusunun değiştirilmesi olarak ele alınır. Örneğin tütün üretimi yerine ayçiçeği üretilmesi gibi.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
postal money/order
MÜTEKÂSİLÂNE
MÜSTAVSILA
HİKKAB
paçavracı
küstah
gunboat
browbeat
another
NÂMUS
INDIFFERENCE CURVES
RETİME
Keyword Searches
ılık (181112k)
çüş (94998k)
açık (78128k)
İNDÎ (70123k)
ırmak (67998k)
naşî (55962k)
çatı (55603k)
HÂDİS (54969k)
balık (53032k)
ılım (51583k)
hasır (51150k)
rêsî (50984k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries