ailing

Results for "ailing"

the prevailing winds
(English - Turkish Dictionary) :
(bir yerde) hâkim olan/en çok esen rüzgârlar: There the prevailing winds are from the north. Orada rüzgâr genellikle kuzeyden eser.

unavailing
(English - Turkish Dictionary) :
s. boş, nafile, beyhude, yararsız, faydasız.

unfailing
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. hiç eksilmeyen, her zaman var olan (bir nitelik): She embarked upon the task with her unfailing enthusiasm. Hiç eksilmeyen şevkiyle işe girişti. 2. (birinin) hiç bıkmadığı (bir şey): For her reading is an unfailing source of pleasure. Onun için okumak hiç bıkmadığı bir zevktir. 3. her zaman güvenilebilen, yanılmaz: It´s an unfailing test. Yüzde yüz güvenilir bir test. 4. çok sadık: She´s an unfailing supporter of reform. Reformun sadık bir destekçisidir.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Medical Terms Dict.

primary abscess

English - Turkish Dict.

Wiener schnitzel

English - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - French Dict.

Philosophy Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

zahire

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (217155k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100690k)

Turkish - French Dict.

açık (83735k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76642k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73683k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63420k)

Turkish - French Dict.

çatı (61192k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60485k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (59409k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59142k)

Turkish - French Dict.

balık (57276k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55886k)