Tanrıcı
Çoktanrıcı Yeniplatoncular.
(Philosophical Dictionary) :
Yunan düşünürlerinden Porfirios (İ.Ö. 233-304), Jamblikos (İ.Ö. 283-333) ve Proklos (İ.S. 412-485) Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında çoktanrıcılığı sürdürmeye çalışan yeniplatonculardır. Çoktanrıcı yeniplatonculara göre saltık (mutlak) hiç bir zaman bilinemez ve onunla hiç bir ilgi kurulamaz. Gerçek varlıklar, üç basamakta toplanan ve sayıları pek çok olan tanrılardır: Anlıksal tanrılar (neoroi), evrenüstü tanrılar (hyperkosmoi), evrenle karışmış tanrılar (egkosmoi) insanlarla ilgilenirler. Gerek insanların ve gerek nesnelerin yönetiminde bu tanrıların üstünde hiç bir güç yoktur. Bu tanrılar sisteminde her basamakta üçer tanrıdan dokuz tanrı bulunur. Çoktanrıcı yeniplatoncuların bu üç üçüzlü (triple ternaire) öğretilerinin kökü, eski Mısır mistisizmindedird. Yahudi mistisizminde de (kalaba) bu üçlemeler vardır. Öyle anlaşılıyor ki insanlar, ilk düşüncelerden beri, diyalektik üçlemenin (tezantitez-sentez) sezisi içindeydiler. Örneğin Yahudi mistisizminde lütuf, adalet ve bunların bireşimi güzellik bir üçlemedir (ikinci üçleme, töresel evren).
Çoktanrıcılık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Kesret-i ilâh, Fr. Polytheisme). Tanrıların çokluğunu ileri süren öğreti... Üç bin yıl önce insanlar otuz beş bin tanrıya tapıyorlardı. Eski Mısır'da her kentin ve her kasabanın ayrı bir tanrısı vardı. Bu tanrılar ilkel totem düşüncesinin kalıntılarıydı. Nasıl totem sadece kendi klanını koruyup gözetiyorsa, kasaba tanrıları da kendi kasabalarını koruyup gözetirlerdi. Güçlenen kasabalarını koruyup gözetirlerdi. Güçclenen kasabaların tanrıları da güçlenirler ve öteki tanrılara üstün tutulurlardı. Antik çağ Yunanlıları da böylesine sayısız tanrılarla çevriliydi. Hava, güneş, su, fırtına, savaş, barış, yıldırım, gök gürültüsü ve daha pyek çok şey ayrı ayrı birer tanrıydılar. Bu tanrılar, o çağın insanları gibi delişmen, kavgacı, yalancıydılar. Kin güderler, birbirlerinin ayaklarını kaydırırlar, kıskanırlar, kız kaçırırlar, dövüşürlerdi. İlk gelişme, daha uslu ve örneklik edebilecek tanrılar düşünmekle başladı. Giderek, bu tanrıların en büyüğünü, tanrılar tanrısını bulmak çabasına girişildi. İlk neden ya da değişmez nedenin araştırılması tek tanrı düşüncesini doğurdu... Eski mitolojiler bu sayısız tanrıların serüvenleriyle doludur. Örneğin Sümer ve Yunan mitolojileri pek ilgi çekicidir. Tektanrıcı dinlerin temeli bu mitolojilerdir. Örneğin tufan hikayesi, Tevrat'la İncil'den 4000 yıl önce Sümer mitolojisinde dilegetirilmiştir. Hikâye, aynı hikâyedir; sadece Nuh'un adı Sümerlerde Ut-Napiştim'dir.
İnsantanrıcılık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. İnsanî ulûhiyyet, Fr. Anthropotheisme). İnsanın tanrısal bir yaşama erişme çabası... İlkin, Fransız düşünürü Prat tarafından kullanılmıştır (Le Religion de l'Harmonie, s. 252). Tanrılık örneğe yaklaşmak, yeniplatoncu Plotinos'tan beri Batı ve Doğu gizemciliğinde amaçlanmıştır. Deyim, uluülkücülük deyimiyle de çevrilebilir. Stoacı Epiktetos da şöyle der: "Filozof, yırtıcı hayvana benzeyen bir insandan bir tanrı meydana getirebilir". Ne var kı sorun, bir tanrı meydana getirmek değil, bir insan meydana getirmektir. kİdealist insancılıklardan biri olan insantanrıcılık, metafizik düşünme yönteminin zorunlu yanılgılarını taşır. bkz. Yeniplatonculuk, Gizemcilik.
Kamusaltanrıcılık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mezhebi indimeç, Fr. Panentheisme, Al. Panentheismus, İng. Panentheism, İt. Panenteismo). Varlığın tanrı olduğunu ileri süren kamutanrıcılığı yadsıyan ve varlığın tanrıda içkin olduğunu ileri süren Krause'ın öğretisi... Alman düşünürü Krause, "her şey Tanrı değildir, ama Tanrıda içkindir" der (System der Philosophie, 1828). Bu anlahışa göre her şey tanrıdan çıkmşıtır, ama tanrıya indirgenemez; tanrı başka şeydir, evren başka şeydir. bkz. Kamutanrıcılık.
Kamutanrıcılık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Vahdet-i vücut mezhebi, Fr. Pantheisme, Al. Pantheismus, İng. Pantheism, İt. Panteismo). Doğayla tanrıyı özdeş kılan öğretilerin genel adı... İngiliz düşünürü Toland'ın 1705 yılında önerdiği pantheism terimi Türkçemize kamutanrıcılık ya da doğatanrıcılık sözcükleriyle çevrilmiştir. Bu anlayışta olan çeşitli öğretilerin ortak yanı, doğayla tanrıyı bir ve aynı şey sayma'larıdır. Ne var ki, çeritli öğretiler bu sonuca çeşitli yollardan varırlar. Yolların başkalığı, anlayışlarda da temel ayrılıklar meydana getirmektedir. Kökü Platon'da bulunan İskenderiye kamutanrıcılığı (Os. İskenderiye vücudiye mezhebi, Fr. Pantheisme alexandrin) na göre gerçek olan tanrıdır ve her şey tanrıdan türemiştir, böyle olunca da özdeksel evren tinsel bir tözden meydana gelmiş demektir. Bu anlayış da iki biçimdir: Evren, tanrısal belirmedir savını ileri süren görüşe türümcülük (Os. Sudûr vücudiyyesi, Fr. Pantheisme d'emanation), evren tanrıda içkindir savını ileri süren görüşe içkinci kamutanrıcılık (Os. butûn vücudiyyesi, Fr. Pantheisme d'immanence) denir. Evrensel bir ruhun doğalaşarak oluşmakta bulunduğunu ileri süren Hegelcilik de bu kamptadır ve bu açıdan oluşçu kamutanrıcılık (Os. Sayruret vücudiyyesi, Fr. Pantheisme du devenir) adını alır. Bütün bunların karşısında kamutanrıcılığı özdekçi bir anlayışla ileri süren öğretiler yer almaktadır. Doğalcı kamutanrıcılık (Os. Vücudiyye-i tabiîyye, Fr. Pantheisme naturaliste) ya da özdekçi kamutanrıcılık (Os. Vücudiye-i maddîyye, Fr. Pantheisme materialiste) adı altında toplanan bu öğretilere göre gerçek olan evrendir ve tanrı, evrendeki bütün varlıkların toplamıdır, böyle olunca da tanrı, özdeksel bir tözden meydana gelmiş demektir. Kamutanrıcılık terimi, tanrıtanımazlık ve tanrıcılık terimlerine karşı anlamda kullanılır. Temelde, düşünsel kökleri antik çağ Yunan stoacılığındadır. Stoa kamutanrıcılığı (Os. Vücudiyye-i revâkiyye, Fr. Pantheisme stoicien), ileri sürdüğü evrenin ruhu (Os. Ruhül kâinat, Fr. L'âme du monde) anlayışıyle, giderek Hegelciliği ve Spinozacılığı doğurmuştur. Kamutanrıcılık, ilkin özdekçi doğa anlayışını yansıtırken giderek idealist bir yapıya dönüşmüş ve uygunculuk anlayışını yansıtmaya başlamıştır. XIX. yüzyıla gelinceye kadar metafiziği fiziğe indirgeyen kamutanrıcılık, günümüzde fiziği metafiziğe indirgeme çabasındadır. bkz. Uygunculuk, Kamusaltanrıcılık, Kamutincilik, Fizik, Metafizik, Doğa, Doğa Felsefesi, Doğalcılık, Türcülük, Sudur ve Uruç, Vahdet-i Vücut, Stoacılık, Hegelcilik, Yeniplatonculuk, Gizemcilik.