TERTİB


Results for "TERTİB"

Ottoman - Turkish Dictionary

TERTİBKERDE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Düzenlenmiş, sıraya konmuş, tertib edilmiş.
Ottoman - Turkish Dictionary

TERTİBSÂZ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Düzenleyen, sıraya koyan, tertib eden.
Automotive Industry Glossary

SUPERSARJ TERTIBATI

(Automotive Industry Glossary) :
Hava-yakıt karışımının basıncını yükselterek, motor silindirlerine giren karışım miktarını ve dolayısıyla motor gücünü artıran bir düzendir.
Islamic Glossary

EHL-İ TERTÎB

(Islamic Glossary) :
Vitirle berâber en çok beş vakit namazı kazâya kalmış kimse. (Bkz. Sâhib-i Tertîb)
Islamic Glossary

SÂHİB-İ TERTÎB

(Islamic Glossary) :
Tertîb sâhibi. Üzerinde kazâya kalmış namaz borcu bulunmayan veya kazâya kalmışnamazların toplamı beş vakti geçmemiş bulunan ve namazda sırayı gözetmesi gereken kimse.Sâhib-i tertîbin bir günlük beş vakit farzı ve vitir namazını kılarken ve kazâ ederken tertibi(namaz sırasını) gözetmesi farzdır. (Halebî)Sâhib-i tertîb olan, bir farz namazını özürsüz yere vaktinde kılmazsa, bu namazı gelen ilkvaktin namazından önce kazâ etmesi lâzımdır. (Alâüddîn Haskefî)Kaçırılan namazlar altı veya daha çok vakte ulaşırsa, kaçırılan namaz ile vakit namazınınher ikisini de kılamayacak şekilde vakit dar olursa; bu durumda önce vakit namazı kılınır, sonrakaçırılmış namaz kazâ edilir. Kazâya kalmış olan namaz unutular ak bir sonraki vakit namazınınkılınmasıyla sâhib-i tertîblik vasfı (özelliği) kalkar. (M. Zihni Efendi)Sâhib-i tertîb önce kılmadığı namazı namaz içinde hatırlarsa, namazı bozulur. Kılmadığınamazı önce kazâ eder sonra vaktin namazını edâ eder. (İbn-i Âbidîn)Beşten fazla kazâları olan bunları kazâ ede ede azalarak altıdan aşağıya inince, sâhib-itertiblik vasfı tekrar geri gelmez. Bunlar, sırasız da kılınabilir. (M. Zihnî Efendi)