TECELLÎ


Results for "TECELLÎ"

Ottoman - Turkish Dictionary

TECELLİDÂR

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. İlâhî kudret ve lütuf ile meydana gelen.
Ottoman - Turkish Dictionary

TECELLİGÂH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Tecelli yeri. İlâhi kudretin, İlâhi sırrın meydana çıktığı, göründüğü yer.
Ottoman - Turkish Dictionary

TECELLİYAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Tecelli. C.) Tecelliler.
Islamic Glossary

Şühûd-i Tecellî (Şühûd-i

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yolunda ilerleyen kimsenin tecellinin sûretlerini müşâhedesi.Şühûd-i tecellî nasıl olursa olsun hep seyr-i âfâkîde hâsıl olmaktadır. Seyr-i âfâkîde elegeçen şeyler ise aslın yanında hiçtir. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

TECELLÎ

(Islamic Glossary) :
Görünme. Kalbde Allahü teâlânın zâtının ve isimlerinin zuhûru.Evliyâ herkes gibi, bir mezhebe tâbi olarak yükselmişlerdir. Ahkâm-ı İslâmiyye'yeyapışmak, bir ağaç dikmek gibidir. Evliyâya hâsıl olan ilimler, mârifetler, tecellîler keşfler, vemuhabbet-i zâtiyye bu ağacın meyveleri gibidir. (Rükneddîn-i Çeştî)Zât-ı ilâhînin (Allahü teâlânın) tecellîsi bu dünyâda yalnız Muhammed aleyhisselâma nasîboldu. Başkalarına ise âhirette nasîb olacağı bildirildi. (İmâm-ı Rabbânî)Allahü teâlâ insanın kalbine tecellî eder. Fakat bu tecellî Allahü teâlânın sıfatlarınıntecellîsidir. (Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî)Tasavvufta keder ve ümidsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve tecellîler vardır. (MevlânâCelâleddîn-i Rûmî)