TAKDİR
TAKDİRNAME
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Bir işin beğenildiğine ve istihsan edildiğine dâir alâkadarların imzasını taşıyan yazı. Beğenildiğine dair yazılı kâğıt.
İDARİ TAKDİR
(Dictionary of Economics) :
Ferdi vergi matrahının vergi dairesi tarafından tespit edilmesi.
TAKDÎR
(Islamic Glossary) :
Ölçme, değer biçme, değer verme, tâyin etme. Allahü teâlânın, olacak hâdiseleri ezelde(başlangıcı olmayan öncelerde) ilm-i ezelîsi (başlangıcı olmayan ilmi) ile bilip tâyin etmesi.(Bkz. Kazâ ve Kader)Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:O, gece karanlığından sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi de istirâhat için, güneşi ve ayıda vakitler için bir hesâb olarak yarattı. İşte bütün bunlar mutlak gâlib olan (her şeyi)kemâliyle bilen Allahü teâlânın takdîridir. (En'âm sûresi: 96)O Allah ki, göklerin ve yerin tasarrufu hep O'nundur. Hiçbir çocuk edinmemiştir.Mülkünde de O'nun hiçbir ortağı yoktur. Her şeyi yarattı ona bir nizâm verdi. Onunmukadderâtını takdîr buyurdu. (Furkân sûresi: 2)Dünyâda olacak herşey, dünyâ yaratılmadan önce ezelde Levh-i mahfûza yazılmış,takdîr edilmiştir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayatta kaçırdığınız fırsatlar için üzülmeyesinizve kavuştuğunuz kazançlardan, Allah'ın gönderdiği nîmetlerden mağrur olmayasınız,Allahü teâlâ kibirli olanları ve bencilleri sevmez. (Hadîd sûresi: 22)İbâdet yapınız. Herkese ezelde takdîr edilmiş olan şeyi yapmak kolay olur. (Hadîs-işerîf-Müslim)Allahü teâlâ ezelde her varlığın kaderini takdir buyurmuştur. Fakat bir kimseye kendisi içinezelde takdîr edilmiş olan şeyi yapmak kolay olur. Meselâ açlıktan, hastalıktan ölmesi ezeldetakdîr edilmiş olana gıdâ ve ilâc almak nasîb olmaz. Zengin olm ası ezelde takdîr edilmiş olanakazanç yolları açılır. Doğuda ölmesi takdîr edilmiş olana batıya giden yollar kapanır.(Şerefüddîn Ahmed bin Yahyâ Münîrî)İnsan tedbir alır, sebeblere yapışır, takdîri bilmez. Allah'ın takdîri, kulun tedbîri iledeğişmez. (İmâm-ı Rabbânî)
Takdîr-i İlâhî
(Islamic Glossary) :
Allahü teâlânın, olacak hâdiseleri ezelde ilm-i ezelîsi ile bilip tâyin etmesi. (Bkz. Takdîr)
takdir
(Turkish - English dictionary) :
1. appreciation, recognition of the worth, merit, or importance of (someone, something). 2. appreciation, understanding fully, being fully sensible of. 3. approval, commendation, applause. 4. estimating the worth of, evaluating, valuing, setting a value on; appraising (the worth) of; assessing (the worth) of. 5. individual judgment, discretion; law judicial discretion. 6. the will of God, fate; God´s foreordaining (something); predestination. de in the event that ..., in the event of ..., if ...: Yağmur yağdığı takdirde toplantı ertelenecek. In the event of rain the meeting will be postponed. ine bırakmak /ı, ın/ to leave (a matter) to (someone) to decide, leave (a matter) to (someone´s) judgment or discretion. böyle imiş. colloq. This is the way it was fated to be. etmek /ı/ 1. to appreciate, recognize the worth, merit, or importance of (someone, something). 2. to appreciate, understand fully, be fully sensible of. 3. to approve, commend, applaud. 4. to estimate the worth of, evaluate, value, set a value on; to appraise (the worth) of; to assess (the worth) of. 5. (for God) to foreordain, predestine. hakkı law (a judge´s) right to exercise judicial discretion. ine kalmak /ın/ (for a matter) to be left to (someone) to decide, be left to (someone´s) judgment or discretion. ini kazanmak /ın/ to win (someone´s) approval. toplamak to win general approval. yerini bulmak (for what was fated to happen) to happen.