SEVİYY
SEVİYYEN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Müsavi olarak. Bir düziye. Eşit olarak.
SEVİYYET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Eşitlik, müsavilik, denklik.
HAŞEVİYYE
(Islamic Glossary) :
Allahü teâlâyı mahlûklara,yaratıklarına benzeten, madde, cism diyen bozuk fırka, topluluk.Haşeviyye, "Rabbinin vechi bâkî kalır" meâlindeki Rahmân sûresi yirmi yedinci âyetininve "Allah'ın yedi onların ellerinin üstündedir" meâlindeki Tâhâ sûresi onuncu âyetinin zâhir(görünen) mânâsını kabûl ederek, Allahü teâlâya cism demişlerdir. (İmâm-ı Gazâlî)Allahü teâlâyı mahlûklara, cisimlere benzetme fikri ilk olarak Haşeviyye tarafından ortayaatılmış, sonra bu bozuk inanış şîa ve diğer bozuk fırkalara geçmiştir. (Şehristânî)Ehl-i sünnet âlimlerine göre; peygamberler günâh işlemekten mâsumdurlar(korunmuşlardır). Fakat bu konuda Haşeviyye aksi kanâattedir. Onlara göre peygamberlergünâh işlerler. (Teftâzânî)
YESEVİYYE
(Islamic Glossary) :
Evliyânın büyüklerinden Ahmed Yesevî hazretlerinin tasavvuftaki yolu.Tarîkatler başlıca ikidir. Zikr-i hafî yâni sessiz zikir yapan ve zikr-i cehrî yâni yüksek seslezikir yapan tarîkatler. Birincisi, hazret-i Ebû Bekr'den gelmiş olup, mürşidlerinin (kurucuhocalarının) adına göre Tayfûriyye, Yeseviyye, Medâriyye, hak îki olan Bektâşiyye, Ahrâriyye,Ahmediyye-i müceddidiyye ve Hâlidiyye gibi isimler almışlardır. (Abdullah-ı Dehlevî)Yeseviyye yolunun kurucusu olan Ahmed Yesevî hazretleri, Buhârâ'da yetişen evliyâdanYûsuf-i Hemedânî hazretlerinden tasavvuf ilmini tahsîl etti. Zâhirî ve bâtınî (mânevî) ilimlerdekısa müddet içinde yüksek derecelere ulaştı. Pek çok talebe yetiştir di. Onun kurduğuYeseviyye kolu kısa zamanda Türkistan, Mâverâünnehr, Horasan ve Harezm'de yayıldı.Yeseviyye yolunun kurucusu olan Ahmed Yesevî hazretleri, vakitlerinin çoğunu Allahü teâlâyaibâdet etmekle ve talebelerine zâhirî ve bâtınî ilimleri öğretmekle geçirirdi. Devamlı olarakHızır aleyhisselâmla görüşür, sohbet ederdi. Çocukluğundan îtibâren Resûlullah efendimizinsallallahü aleyhi ve sellem sünnetine tam tâbi olmakta hiç gevşeklik göstermemişti. 63 yaşınageldiği zaman Resûlullah efendimiz o sene âhirete teşrîf ettiklerinden, 63 yaşından sonrayeryüzünde durmağı uygun görmemiş, kendisine yer altında bir hücre yaptırmış ve vefâtedinceye kadar orada kalmıştı. (Molla Câmî)