Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
REKABET
Results for "REKABET"
TEKELCİ REKABET PİYASASI
(Dictionary of Economics) :
Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu fakat malın homojen olmasından dolayı ürün farklılaştırılmasına gidilerek ortadan kaldırıldığı piyasadır. Firmalar ürün farklılaştırmasına gittiklerinde, alıcılar üzerinde malın üstün nitelikli olduğu izlenimi yaratmalılardır.
FİYAT DIŞI REKABET
(Dictionary of Economics) :
Firmaların satış ve kârlılığı için fiyat rekabeti şarttır fakat firmalar promosyon, kârın kalitesi gibi uygulamalarla fiyat dışı rekabet yapabilirler.
TAM REKABET PİYASASI
(Dictionary of Economics) :
Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş bir fiyatın bulunduğu ve geçerli olduğu piyasalardır. Tam rekabet piyasalarında, çok sayıda alıcı ve satıcı bulunur. Mallar homojendir. Alıcı ve satıcılar rasyonel davranırlar ve alternatifler hakkında bilgiye sahiptirler. Piyasaya giriş çıkış serbestliği vardır.
HAKSIZ REKABET
(Dictionary of Economics) :
İyiniyet kurallarına aykırı, hileli veya yasalar tarafından yasaklanmış davranış ve işlemlerle yapılarak bir kişi veya bir kuruluşun ekonomik bakımdan zarara uğramasına yol açan rekabettir.
rekabet
(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. rivalry, competition, competing. 2. jealousy. etmek /a/ to rival; /la/ to compete against, vie with.
««
«
1
2
3
4
5
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
talaş
şaşkın
in sum
flip, to
CÜZAME
kurmet
katkıda bulunan
insan hakları savunucusu
überschreiten
azami hız
rekabet
pîroz kirin
Keyword Searches
ılık (179506k)
çüş (94953k)
açık (77940k)
İNDÎ (70090k)
ırmak (67569k)
naşî (55766k)
çatı (55578k)
HÂDİS (54916k)
balık (52934k)
ılım (51405k)
hasır (51051k)
rêsî (50862k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries