RABİT
RABITA-İ MEVT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ölümünü düşünüp dünyanın fani olduğunu mülâhaza edip nefsin desiselerinden kurtulmak.
RABITA-İ ŞEYH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tarikat-ı Nakşiyede, müridin hayalen şeyhinin huzurunda kendini tasavvur etmesine denir.
RABITABEND
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Rabtedici, bağlayıcı.
RABİT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bağlı, bağlanmış, merbut.
RÂBITA
(Islamic Glossary) :
Bir velînin şeklini, sûretini hayâline getirerek onun kalbindeki feyz (bereket) ve mârifetlere(ilimlere) kavuşma yolu. Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma. Her şeyiunutarak, dünyâ işlerini düşünmeyerek, sevgi ve saygı ile bir v elînin mübârek yüzünü hayâlindeveya gönlünde bulundurma."Ey îmân edenler. Allah'a bağlanınız ve sâdıklarla berâber olunuz" meâlindeki âyet-ikerîmede râbıtaya işâret vardır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Râbıta, feyz veren kâmil zâtın teveccühüyle birleşecek olursa, nûr üstüne nûr meydanagelir. (Tâceddîn Sübkî)Bir insanın hiç görmediği kimsenin şeklini, sûretini yalnız işitmekle, okumakla öğrenerek,hayâline getirmesi çok zordur. Onun kendisi değil, başkası görünür. Bunun için, Resûlullah'arâbıta yapılmaz. Çünkü başkasının Resûlullah olduğuna inanmak küfü r olur. Evliyâya râbıtayapmakta bu mahzûr yoktur. (İbrâhim Fasîh)Râbıtasız yapılan zikr (Allahü teâlâyı anma) insanı ilerletmez. Zikirsiz râbıta ilerletir. Râbıtaher işte yardımcıdır. Zikirde yardımı ise pekçoktur. Allahü teâlânın evi olan kalbi, nefsinpisliklerinden ve şeytanın aldatmasından temizler. (Muhammed Hânî)Râbıta, kalbin Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmekten, onları düşünmekten kurtulmasınavesîle olur. (İmâm-ı Rabbânî)