PİYASA


Results for "PİYASA"

Dictionary of Economics

PİYASA EKONOMİSİ

(Dictionary of Economics) :
Birbirinden bağımsız hareket eden çok sayıda tüketiciden meydana gelen, fiyat mekanizmasına dayalı, bir mübadele ekonomisi. Liberal düşünce akımının öngördüğü bir ekonomik düzeni yansıta piyasa ekonomisinde, araz edilecek yani üretilecek mal ve hizmet bileşimi talep tarafından belirlenir. Diğer bir ifadeyle, hangi mal ve hizmetin üretileceğine tüketiciler karar verir. Tüketici tercihlerinin açıklanmasında piyasa göstergesi, fiyatlardır. Çünkü fayda maksimizasyonunu gerçekleştirmeye çalışan tüketiciler belli bir mal veya hizmetten daha fazla talep ederlerse, diğer şartların sabit kalması varsayımıyla (ceteris paribus) o mal ya da hizmetin fiyatı yükselir. Kar maksimizasyonunu sağlamaya çalışan firmalar da (üreticiler) o mal ya da hizmetten daha fazla üretmeye başlar. Amaçları karlarını maksimum kılmak olan firmalar, aynı zamanda ürünlerinin birim maliyetini mümkün olan en düşük seviyede gerçekleştirecek üretim teknolojisini (faktörün bileşimini) uygulayacaklardır. Fiyat mekanizmasına dayanan piyasa mekanizması böyle çalıştığı sürece, ekonomiye devletin hiçbir konuda müdahalesine gerek kalmadan, gerek mal ve hizmet piyasalarında, gerek üretim faktörleri pisayalarında kıt kaynakların optimal biçimde kullanımını sağlayacak en yüksek üretim ve refah seviyelerine ulaşmasını mümkün kılacaktır.
Dictionary of Economics

PİYASA FAİZİ

(Dictionary of Economics) :
Kredi temin edenlerin ödedikleri faiz haddi. İsveçli iktisatçı K.Wicksell 1901de yayınladığı eserinde iki ayrı faiz kavramı üzerinde durmuştur. Doğal faiz ve piyasa faizi. Doğal faiz, sermaye piyasasında tasarruf ile kredi talebini eşit kılan faiz haddidir. Yani bu faiz haddinde tasarruf miktarı ile yatırım hacmi birbirine denktir. Piyasa faizi ise müteşebbisleri kredi aldıklarında ödedikleri faiz miktarıdır. Piyasa faizi bankaların durumuna bağlı olarak değişir. Bankalar para arzına ve kredi talebine göre piyasa faizini ayarlamaktadır. Wickselle göre, doğal faiz ve fiyasa faizi her zaman birbirine eşit olmayabilir. Aralarındaki fark, girişimcilerin yatırım kararlarına etki ederek, iktisadi hayatın gidişini değiştirmektedir.
Dictionary of Economics

PİYASA FİYATI

(Dictionary of Economics) :
Piyasada arz ve talebin karşılaşması ile kesinleşen kısa vadeli değişim bedeli. Piyasa fiyatı rekabet koşulları nedeniyle kolaylıkla dalgalanabilir, tüketicilerin taleplerine, üreticilerin kar tahminlerine göre değişiklik gösterebilir.
Dictionary of Economics

SATICI PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Talebin arzdan daha fazla olduğu bir durumdur. Satıcı piyasasında firma alıcılara karşı avantajlı durumundadır. Bu nedenle satıcılar fiyatı istedikleri gibi belirleyebilirler. Satıcı piyasasında normal eğilim fiyatların yükselmesidir. Resmi makamlar fiyat yükselişlerine müdahale ederlerse satıcı piyasasında karaborsa ortaya çıkabilir.
Dictionary of Economics

SERMAYE PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Kredi arz ve talebinin uzun süreli olarak karşılaştıkları piyasadır. Hisse senetleri ve tahvillerin alınıp satıldığı örgütlenmiş, birincil ve ikincil piyasalardan oluşur. Piyasaya yeni süarülen hisse senedi ve tahviller birincil piyasada, eski menkul değerler ise ikincil piyasada işlem görür. Geniş anlamda sermaye piyasası kredi, döviz, hisse senedi, tahvil ve altın gibi her türlü menkul değerin bütün alım satımını içermektedir. Sermaye piyasasının yararları şöyle sıralanabilir:1) Başarılı kuruluşların menkul değerleri talep edileceğinden, tasarrufların buralara kayarak verimli kullanılmasını sağlar.2) Şirketlerin öz kaynak yetersizliği çözümünde, hisse senedi ve tahvillerin kolayca pazarlanmalarına yardımcı olur.3) Bir yandan üretimin mülkiyetini yaygınlaştırırken, küçük tasarruf sahiplerine de cazip gelir elde etme olanağı hazırlar.