NAKİB
NAKİB
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vekil. Bir kavim veya kabilenin reisi veya vekili. Halkın hayırlısı. * En eski derviş veya dede. * Müfettiş.
NAKİBE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Akıl. Nefs. * İnsan ruhu.
NAKİBİ'L EŞRAF
(Dream Dictionary of Phrase) :
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) soyundan gelen şerif ve seyyidlerin başı olan kimseyi görmek müjdeye ve düşmana galip gelmeye; Şerif ve seyyid efendilerimizden yahut şerife ve seyyide hanımefendilerden birini rüyada görmek, - eğer Peygamberimizin soyundaan gelen bu kimse kitap ve sünnet ehli, temiz simalı ve güzel ahlaklı olarak, olmaları gerektiği gibi görülürlerse- emniyet ve güvene, her türlü hayır ve ihsana delalet eder.
MENÂKIB
(Islamic Glossary) :
Menkıbeler. Velîlerin, Allahü teâlânın sevgili kullarının güzel iş, hareket, söz vekerâmetlerini konu edinen hikâye ve hâtıralar, bu hususta yazılmış kitapları. Menkabeninçokluk şeklidir. (Bkz. Menkıbe)Menâkıb, Allahü teâlânın ordularından bir ordudur. Allahü teâlâ onunla tasavvufyolcularının (müridlerin) kalblerini kuvvetlendirir. Bu sözümüzün delîli; "Biz sanapeygamberlerin kıssalarını anlatıyoruz, bununla kalbini tesbit ve takviye ediyoruz"meâlindeki Hûd sûresi 20. âyet-i kerîmesidir. (Cüneyd-i Bağdâdî)Evliyânın menâkıbını dinlemek, onlara olan muhabbeti, sevgiyi artırır; Eshâb-ı kirâmın(Peygamber efendimizin arkadaşlarının) menkıbeleri îmânı kuvvetlendirir. (Seyyid Sıbgatullah)