MUTLAK
MÂ-İ MUTLAK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaratıldığı vasıf üzere duran su. (Yağmur, kar, deniz, göl, ırmak, pınar, kuyu sularıdır).
MUTLAK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest. * Kat'i. Şüphesiz. * Aslâ bir şarta bağlı olmayan. Yalnız, tek. (Bak: Itlâk)(Âyet, neye felâh bulacaklarını tâyin etmiyor. Güya o sükûtla der: Ey müslümanlar! Müjde size. Ey müttakî! Sen Cehennem'den felâh bulursun. Ey Arif! Sen Rızâ-yı İlâhîye nâil olursun. Ey âşık! Sen rü'yete mazhar olursun... Ve hâkezâ... İşte Kur'an, câmiiyyet-i lâfziyye cihetiyle kelâmdan, kelimeden, huruftan ve sükûttan her birisinin binler misâllerinden yalnız nümune olarak birer misal getirdik. Âyeti ve kıssatı bunlara kıyas edersin. S.)
MUTLAKA
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ne olursa olsun, her halde, illâ.
MUTLAKIYYET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Şartsız ve kayıtsız olarak bir hükümdarın emri ile bir hükümet, devlet veya bir topluluğun idare usulü.
MUTLAKIYYET-İ İDARE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir kişinin arzu ve isteklerine bağlı olan idare sistemi.