MUKARR
MUKARRİZ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Mukarrizin) (Karz. dan) Medheden, öven. Bir eseri medheden.
MUKARRİZÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Mukarriz. C.) Medhedenler, övenler. Medih yollu yazı yazanlar. Bir eseri medhedenler.
MUKARRÜN-BİH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Başka birisine âit olduğu, birisi tarafından haber verilen hak. İkrâr olunan hak.
Melek-ül-Mukarreb
(Islamic Glossary) :
Huzûru ilâhide bulunan melekler.... Kıyâmet, Cumâ günü kopar. Melek-ül-mukarreb, yer ve gökler, o günün dehşetindenkorkarak feryâd ederler. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed ibni Hanbel)
MUKARREB
(Islamic Glossary) :
Yakınlaştırılmış.1. Cennette dereceleri en yüksek olan.Îmânları ileride olanlar, Allahü teâlâya yaklaşmakta ileride olanlardır. Bunların hepsimukarreblerdir. (Vâkıa sûresi: 10)Üç çeşit fakir vardır.Birincisi, istemezler verince de almazlar. Bunlar İlliyyîndemeleklerledir. İkincisi istemez, verilince alırlar. Bunlar Cennet'te mukarreblerledir. Üçüncüsüde ihtiyâcı olunca isterler. Bunlar sâdıklar olup, Eshâb-ı yemîn iledir ler. (Bişr-i Hâfî)2. Tasavvufta, nefslerinin sevgisinden kurtulmuş, kalbinde Allahü teâlâdan başka hiçbirşeyin sevgisi kalmayan, yalnız Allahü teâlâyı isteyen.Ebrârın iyilik olarak yaptıkları, mukarrebler yanında günâh olur. (Hadîs-işerîf-El-Hâmilü fil-Fülk)Mukarrebler, Allahü teâlâ için olmayan her şeyden, yemekten, içmekten, yatmaktan,söylemekten sakınırlar. Bunlar, din için niyyet etmedikçe hareket etmezler. İbâdete kuvvetkazanmak niyyeti ile yerler. Her sözleri Allah içindir. (İmâm-ı Gazâlî)