MUHABBET
FART-I MUHABBET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Muhabbet ve sevgide aşırılık.
MUHABBET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Sevgi, sevme. * Sohbet. Ruhun, kendisinden lezzet duyduğu şeye meyletmesi. (Zıddı: Buğzetme ve adavettir.)(Eğer denilse: Al-i Beyt'e muhabbeti, Kur'an emrediyor. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm çok teşvik etmiş. O muhabbet, Şialar için belki bir özür teşkil eder. Çünki ehl-i muhabbet, bir derece ehl-i sekirdir. Ne için Şialar hususan Râfızîler, o muhabbetten istifade etmiyorlar; belki, işâret-i Nebeviye ile o fart-ı muhabbetten mahkûmdurlar.Elcevab: Muhabbet iki kısımdır:Biri : Mâna-yı harfiyle, yâni; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hesabına, Cenab-ı Hak nâmına, Hazret-i Ali ile Hasan ve Hüseyin ve Âl-i Beyt'i sevmektir. Şu muhabbet Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın muhabbetini ziyadeleştirir. Cenab-ı Hakk'ın muhabbetine vesile olur. Şu muhabbet meşrudur, ifratı zarar vermez, tecavüz etmez, başkalarının zemmini ve adavetini iktiza etmez.İkincisi : Mâna-yı ismiyle muhabbettir. Yâni: Bizzat onları sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ı düşünmeden Hazret-i Ali'nin kahramanlıklarını ve kemâlini ve Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in yüksek faziletlerini düşünüp sever. Hattâ Allah'ı bilmese de, Peygamber'i tanımasa da yine onları sever. Bu sevmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın muhabbetine ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetine sebebiyet vermez; hem ifrat olsa, başkaların zemmini ve adavetini iktiza eder.İşte işaret-i Nebeviye ile, Hazret-i Ali hakkında ziyade muhabbetlerinde, Hazret-i Ebu Bekir-is Sıddık ile Hazret-i Ömer'den teberri ettiklerinden hasârete düşmüşler. Ve o menfi muhabbet, sebeb-i hasârettir. M.)
MUHABBETDARANE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Muhabbete yakışır şekilde.
MUHABBETKÂR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Muhabbetli, sevgi gösteren.
MUHABBETNAME
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Sevgisini bildiren yazılı kâğıt. Aşkını bildiren yazı.